Gönüllerin Şifası: Ramazan ve Manevi Atmosferi

İslam dünyası hafta sonundan itibaren farz orucun tutulacağı bir aylık mübarek zaman dilimine girecek. Ramazan, tüm Müslümanlar için huzurun, bereketin ve manevi her türlü olumlu gelişmenin olduğu bir zaman dilimi olarak kabul edilir. Böyle bir durumda ibadet ve kulluk mevsimi olan bu mübarek aya girerken nefis muhasebesi yapmak, hepimiz için öncelikli bir sorumluluk ve görevdir. Bu görev aynı zamanda günümüzde "Müslümanlık şahsiyetinin" yitirildiği ve gölge düşürüldüğü bir dönemde biz Müslümanların içine düştüğü handikaptan kurtarmak bir zorunluluktur. Ramazan, ihmal ettiğimiz değerlerimizi hatırlama ve manevi atmosferini fırsat bilip; sosyal yönlerinin yanı sıra ailemizle birlikte özümüze döndüğümüz, benliğimizi idrak ettiğimiz mevsimdir. KUR'AN AYI RAMAZAN Bu aya özgü önemli birçok dini vecibe vardır. Oruç; açlığa, susuzluğa her türlü nefsanî arzu ve isteklere karşı mücadele içeren ibadetlerin temelini oluşturur. Oruç, bireyin manevi ve ruhi gelişimine katkıda bulunan, onun kötülüklerle mücadelesine yardımcı olan müstesna bir ibadettir. Allah'ın bir emri olan bu ibadetin aynı zamanda insanın psikolojisi, biyolojisi ve fizyolojisine de yararlı olduğu bilimsel bir gerçektir. Bir hidayet rehberi olarak yüce kitabımızın her mesajının gönüllerdeki köhnemiş şeytani arzulara ve vesveselere ilaç olma mesabesindeki Ramazan ayı Kur'an ayıdır. Yüce dinimiz İslam'ın emir, yasak ve diğer kurallarını içeren Kur'an, bu ayda indirilmeye başlanmıştır. pushfn('ads'); Bu ay Müslümanlar arasında yardımlaşma ve dayanışmanın üst seviyeye çıktığı ve hayırda yarışıldığı bir dönemdir. Bundan yalnızca Müslümanlar değil, tüm insanlık hatta çevre ve diğer canlılar nasibini alır. Sosyal adaletin sağlanması açısından çok değerli olan bu ibadetler aynı zamanda toplumsal ve bireysel krizlerin önünde de büyük bir set oluşturmaktadır. Ramazan, Müslümanların evlerini ve gönüllerini hem yaratıcıya hem de din kardeşlerine açtığı bir aydır. Bu ayda sofraya yalnız oturulmaz. Aksine kalabalık, nimete de etki edecek bir bolluğun habercisi ve hatta şartı kabul edilir. Ramazan, 11 ay boyunca dünyeviliğin kirlettiği her türlü ruhsal ve bedensel yıpranmışlıktan arınma ve kötülüklerden uzaklaşma ayıdır. GÖNÜLLERİN HUZUR BULDUĞU MEVSİM İtikâf, bir bakıma bu temizliğin somutlaştığı ana işaret eder. Tefekkür, tezekkür ve tedebbür ile manevi dünyamızı yıkıcı ve Allah'tan uzaklaştırıcı vehimlerden arındırılarak tam bir teslimiyetle ve vicdani hesaplaşma ile Allah'a dönmemizi sağlar. Her zaman olduğu gibi bu yılda Ramazan ayı manevi anlamda büyük kazanımların elde edileceği bir ay olması temennisiyle başlayacağız. pushfn('ads'); Ne var ki bu Ramazan, önceki yıllara göre başta gıda olmak üzere temel ihtiyaçların temininin zorlaştığı bir döneme denk gelmiştir. Geçim sıkıntısının derinleştiği, toplumun büyük bir kısmının açlık sınırında yaşadığı göz önüne alındığında suç oranlarının artması ve bunun neticesi olarak intihar vakalarına yansıması kaçınılmaz bir sonuç olmuştur. Bu tür trajik olayların artması toplumun moral ve motivasyonunu da bozmaktadır. Bilinmelidir ki İslam; toplumu ve bireyleri huzurlu, mutlu yapacak emir ve yasakları bünyesinde barındırmaktadır. Ekonomik problemlerle birlikte toplumda ciddi bir endişe de hüküm sürmektedir. Bu noktada bize düşen görev elimizden gelenin fazlasını, azamisini yapmaya gayret etmektir. Bir ibadet ancak toplumsal bir şuurla yapılırsa, "salih amel" mertebesine yükselebilir. Yoksa bireysel kurtuluşumuza odaklanmak sadece şahsi ibadetlerimizle Ramazan'ı geçirmeye çalışmak