Günümüzde sağlıkla ilgili bilgi arayışında ilk başvuru noktası giderek değişiyor. Sağlığını dijital ortama emanet eden gençlerin sayısı artıyor. Son dönemde sağlık alanında farklı yapay zekâ uygulamaları, bilgiye ulaşmayı kolaylaştırsa da ne bir diyet planı ne de bir hastalık teşhisi sadece bu teknolojilere bırakılmamalı
Artık gençlerin önemli bir kısmı sağlık sorularının cevabını hastane randevularında değil, internette arıyor. Özellikle hızlı içerik tüketiminin yapıldığı platformlarda, kısa videoların çekiciliği bilimsel doğruluğun önüne geçebiliyor.
Çok yeni bir araştırma beni oldukça endişelendirdi. Araştırmaya göre, genç kızların yüzde 31'i sağlık konularında ilk önce en bilinen medya platformlarına başvuruyor. Bu oran, yalnızca yüzde 27'sinin önce ebeveynleri ile konuştuğu ile kıyaslandığında dikkat çekici bir fark yaratıyor. Üstelik araştırmaya katılan 2 bin 500 gençten yüzde 19'u, ebeveynlerinden çekindikleri için doktora gitmekten kaçındığını belirtmiş. Bu veriler, gençlerin sağlıkla ilgili ilk temas noktalarının giderek dijitalleştiğini ve aile ya da sağlık profesyonellerinin ikinci planda kaldığını gösteriyor. Peki, bu noktada sağlık yönünden karşımıza çıkan riskler veya fırsatlar ne boyutta
Siberkondriyi duydunuz mu
İnternet ve sosyal medya, sağlık konusunda hem fırsat hem de risk barındırıyor. Evet, bir yandan bilgiye hızlı erişim imkânı sağlıyor, daha önce konuşulması zor olan konularda farkındalık yaratıyor ve anonim olarak soru sorabilme özgürlüğü sunuyor. Öte yandan yanlış veya eksik bilgiye maruz kalma riski çok yüksek. Unutulmamalı ki tıbbi teşhis olmadan bazı hastalıklara özel tavsiyelere uymak veya beslenme programları uygulamak sağlık açısından ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Hatta kimi zaman sosyal medyada yayılan yanlış bilgi, kaygıyı artırarak, kişinin internetten aldığı bilgiyle kendi kendine hastalık teşhisi koymasına yol açabiliyor. Burada sizi siberkondri terimi ile tanıştırmak istiyorum. Siberkondri, bireyin internet ortamında sağlıkla ilgili bilgi aramaya veya bilgiye ulaşmaya çok fazla zaman harcaması durumuna ilişkin bir tanımlama. Bu durum, kişinin sağlık endişesi ya da kaygısını artırabiliyor ve bu da stres, anksiyete ve depresyon gibi ruh sağlığı sorunlarına yol açabiliyor. Hastalık arama hastalığı olarak da tanımlanan bu sağlık problemi, halk arasında hastalık hastası olarak da sıklıkla kullanılıyor.
Aile ile iletişim önemli
Gençler, özellikle utanma duygusu uyandıran konularda aileleriyle konuşmakta zorlanıyor. Sevgili ebeveynler, sağlıklı ve güvenli bir iletişim ortamı, yanlış bilgiye yönelme riskini büyük ölçüde azaltabilir. Yargılayıcı bir tavırdan uzak durulması, açık uçlu sorularla konuşmayı teşvik etmesi ve güven ortamını güçlendirilmesi, gençlerin internette karşılaştıkları bilgiyi daha rahat sorgulamalarına yardımcı olabilir.
Sağlık okuryazarlığı
Evet, sağlık söz konusu olduğunda, elimizin altında sınırsız bilgi var gibi görünüyor. Tek bir arama ile binlerce öneri, diyet listesi ya da 'mucize!' tedavi karşımıza çıkabiliyor. Ancak bu bilgi bolluğu, aynı zamanda ciddi bir bilgi kirliliğini de beraberinde getiriyor. İşte tam da bu noktada sağlık okuryazarlığı devreye giriyor. Sosyal medyada gördüğünüz bir beslenme önerisini uygulamadan önce, bunun bilimsel temeli var mı hangi uzman ya da kurum tarafından öneriliyor, sizin sağlık durumunuza uygun mu gibi soruları sormak bu becerinin bir parçası.