Yazın ekran süresi artışına dikkat
Çocukların ne izlediği kadar ne yediği de onların gelişimini belirler. Yeme anında ekrana odaklanıldığında çocuklar tokluk sinyallerini de kaçırabiliyorlar. Bu yaz ekrana değil rengârenk tabağa odaklanan bir denge kurmaya ne dersiniz
Okullar kapandı, yaz tam anlamıyla temmuz ayında geldi. Çocuklar artık daha çok evde ve serbest zaman dilimlerine sahip. Bu da televizyon sürelerinin arttığı, ekranların bir nevi evin fonuna dönüştüğü bir dönem demek. Peki, ekran süresindeki bu artış, çocukların beslenme alışkanlıklarını nasıl etkiliyor Çocukluk çağı obezitesi ile ilgili araştırmalar, obezitenin çarpıcı bir şekilde arttığını gösteriyor. Veriler, Dünya genelinde 5-19 yaş arası 160 milyon obez çocuk olduğunu söylüyor. Yaz tatili, çocuklar için sadece dinlenme değil, aynı zamanda sağlıklı alışkanlıkları pekiştirme fırsatı. Ekranı tamamen hayatın dışına itmek belki mümkün değil ama onunla kurulan ilişkiyi şekillendirmek elimizde.
Örnek davranışlar sergilemek önemli
Pek çok araştırma, ekran karşısında geçirilen sürenin artmasının yüksek kalorili, düşük besin değerine sahip atıştırmalıkların tüketimini artırdığını gösteriyor. Ekran karşısında yemek yiyen çocukların porsiyon kontrolü daha zor oluyor. BMC Public Health dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre de ekran kullanımı ne kadar fazlaysa sağlıksız beslenme eğilimi o kadar artıyor. Araştırma için kullanıcılar ekran sürelerine göre ayrılmış. Yoğun kullanıcılar ortalama 17.5 saatini, orta kullanıcılar 11.3 saatini, hafif kullanıcılar ise yedi saatini ekran karşısında geçiriyor. Sonuçlara göre ekran karşısında kalma süresi uzadıkça beslenme düzeni dengesizleşiyor ve en önemlisi daha fazla enerji almaya ihtiyaç duyuluyor. Özellikle yemek saatlerinde ekranı kapatmak, sadece yemeğe odaklanmak çok kıymetli. Ebeveyn olarak da bu konuda çocuğunuza örnek davranışlar sergilemeye özen gösterin. Çocuğunuzun ara öğün saatlerini düzenlemek, plansız atıştırmaları önlemeye yardımcı olabilir.
Çocuklar tokluk sinyallerini kaçırıyor
Bir başka risk ise dikkat dağınıklığı ile yeme farkındalığının azalması. Ekran karşısında geçirilen süre arttıkça çocuklarda genel dikkat düzeyi de etkilenebiliyor. Özellikle uzun süreli maruziyet, odaklanma becerilerini zayıflatıyor, öğrenme süreçlerini sekteye uğratabiliyor. Dikkatini toplamakta zorlanan bir çocuk, hem derslerde hem de günlük yaşamda daha çabuk yorulabiliyor. Yeme anında ekrana odaklanıldığında ise çocuklar yalnızca ne kadar yediklerini fark etmiyor; aynı zamanda vücutlarının tokluk sinyallerini de kaçırabiliyorlar. Bu da hem fiziksel hem zihinsel gelişimleri üzerinde olumsuz etkilere yol açabiliyor. Yemeğin tadına varmak, dokusunu fark etmek, hatta ne yediğini tanımak bile bu koşullarda zorlaşıyor.
Sirkadyen ritim üzerinde söz sahibi
Televizyon, telefon ve tablet gibi cihazlardan yayılan mavi ışığın biyolojik saatimizi ve uyku düzenimizi olumsuz etkilediğini unutmamak gerekiyor. Özellikle akşam saatlerinde bu ışığa maruz kalmak, tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi çocukların da uyku kalitesini bozabiliyor. Uzun vadede zihinsel sağlık ve hafıza üzerinde de olumsuz etkiler görülebiliyor. Bu nedenle çocukların ekranla tanışma yaşını mümkün olduğunca geciktirmek önemli. Ekran süresinin günlük iki saati aşmamasına özen gösterin. Ayrıca doğayla daha fazla vakit geçirmek ve bu alışkanlığı erken yaşta kazandırmak, çocukların gelişimi için oldukça kıymetli.