Sıcacık bir yaz tatilini geride bırakmaya sayılı günler kaldı. Şehre dönüş telaşı yavaş yavaş başladı. Sabahları geç kalkmalar, sohbetlerle uzayan akşamlar derken; artık yerini okul zilinin sesi ve iş temposuna bırakıyor. Tam da bu noktada, tatil dönüşü sendromu kendini hissettirmeye başlıyor. Çocuklarda ve gençlerde görülen bu durum, aslında biz yetişkinlere de tanıdık. Yorgunluk, isteksizlik, sabah uyanmada zorlanma, motivasyon eksikliği... Tatilin rahat temposundan okulun disiplinli düzenine geçiş, vücut ve zihin için biraz zorlayıcı olabiliyor. Öyle ki tatil boyunca biyolojik saatimiz yani sirkadyen ritm biraz değişebiliyor. Bu süreci doğru beslenme ile birlikte daha kolay atlatmaya ne dersiniz
Beslenmenin sihirli dokunuşu
Tatil dönüşü sendromunu hafifletmenin en etkili yollarından biri yeterli ve dengeli beslenmedir. Çünkü gün içinde ne yediğiniz yalnızca karnınızı doyurmakla kalmaz aynı zamanda enerjinizi, dikkatinizi ve ruh halinizi de doğrudan etkiler. Düzensiz öğünler ve sağlıksız atıştırmalıklar bu dönemde hem yorgunluğu artırabilir hem de odaklanma sürenizi kısaltabilir. Bu nedenle özellikle işe veya okula dönüş haftalarında akıllı ara öğünler yapmaya özen gösterin. Hem kendinizin hem de çocuklarınızın çantalarına fındık, badem, kuru meyve, tam tahıllı kraker ya da küçük bir yoğurt koymak, açlık krizlerini önlerken gün içerisindeki enerji seviyesini dengede tutar. Ara öğünlerinizi planlı yapmanız tatlı krizlerini azaltır. Şekerli ve paketli gıdaların cazibesine dikkat. Çikolata, gazlı içecekler ve işlenmiş atıştırmalıklar kısa süreli enerji sağlasa da sonrasında kan şekerini hızla düşürerek halsizlik yaratabilir. Bunun yerine yaz bitmeden mevsim meyvelerinden, bol renkli sebzelerden ve doğal besinlerin antioksidan kapasitesinden yararlanın. Hem bağışıklığınızı desteklemiş olursunuz hem de bedeninizi yeni düzene daha hızlı adapte edersiniz.
Önemli olan denge
Tatil dönüşünde birçoğunuzun aklında şu soru olabilir; "Biraz fazla kaçırdım, acaba etkileri ne kadar sürer" Bu konuya ışık tutan çok yeni bir araştırma geçtiğimiz aylarda yayımlandı.
Nature Metabolism dergisinde yayımlanan çalışmada beş günlük tatilin rutine döndükten sonraki etkisi araştırılmış. Beş gün boyunca yüksek kalori ile abur cubur gibi ultra işlenmiş gıda tüketiminin beynin tepkisini değiştirdiği ve rutine döndükten 1 hafta sonra da hâlâ tam iyileşemediği sonuçlar arasında. Beyindeki insüline yanıt yani beyin insülin duyarlılığının değişime uğradığı belirtiliyor. Katılımcıların beyinlerinin ödül ve motivasyon ilişkili bölgelerindeki tepkiler değişmiş. En önemli sonuçlardan biri ise karaciğer yağının artması. Elbette tatilde beslenme düzeniniz değişmiş olabilir fakat her zaman söylediğim gibi, önemli olan dengeyi korumak. Küçük kaçamaklar hayatın bir parçası olabilir ama dengeli beslenme alışkanlıkları sayesinde bu etkileri en aza indirmek mümkün.