Çok yakın zamanda yayımlanan bir çalışma, susuz kalmanın anksiyete ve stresle doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor. Yeterli su tüketimi, öğle öğününü lif ve proteinle dengelemek, akşam yürüyüşü yapmak, telefon yerine bir dostunuzun sesini duymak... Bu adımlar belki küçük ama etkisi büyük.
Zihnimiz, hayat yolculuğunda en güçlü rehberimiz. Bir düşünün… Ruh sağlığınız sarsıldığında, yaşamın tüm renkleri solabiliyor, güçlendiğinde ise her şeye bambaşka bir gözle bakabiliyorsunuz. Her yıl 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü, hepimize görünmeyen ama en değerli hazinelerden birini hatırlatıyor, ruh sağlığımızı. Ruh sağlığı yalnızca "hasta olmamak" değil, duygusal dengeyi koruyabilmek, stresle baş edebilmek, sağlıklı ilişkiler kurabilmek ve yaşamın iniş çıkışlarında ayakta kalabilmek demek. Zihnimiz ve bedenimiz birbirinden ayrı değil, aksine birbirini besleyen, birinin sağlığı bozulduğunda diğerini de etkileyen güçlü bir denge içinde.
Zihni dinlendiren yudumlar
Gün içinde yeterince su içmediğinizde stresinizin arttığını hiç fark ettiniz mi Aslında bu durum tesadüf değil. Son dönemde yapılan araştırmalar, ruh sağlığının yalnızca psikolojik faktörlerle değil, biyolojik ve çevresel etkenlerle de şekillendiğini ortaya koyuyor. Örneğin çok yakın zamanda yayımlanan bir çalışma, susuz kalmanın, yani dehidrasyonun anksiyete ve stresle doğrudan ilişkili olduğunu göstermiş. Journal of Applied Physiology dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, yetersiz sıvı tüketimi, özellikle baskı altındayken, kortizol gibi stres hormonlarının yükselmesine neden oluyor. Yani bir bardak su içmeyi unuttuğumuzda bile zihnimiz olumsuz etkilenebiliyor. Araştırmacılar, yetersiz su içen bireylerin stresli durumlarda kortizol seviyelerinin yüzde 50'den fazla daha yüksek olduğunu bulmuş. Günde 1 buçuk litreden az sıvı içen bireylerde bu durumun gözlemlendiği sonuçlar arasında. Peki, yalnızca su mu Elbette değil. Gelin ruh sağlığınızı korumak için 5 adımdan bahsedeyim.
1-Çeşitli beslenme
Rengârenk beslenmek tabağınızı renklendirdiği kadar ruh hâlinizi de renklendiriyor. Kırmızı, turuncu, mor ya da yeşil sebze ve meyveler, içerdiği antioksidanlarla bedeninizi koruyor, zihninizi de canlı tutuyor. Kısaca çeşitlilik ruhunuza da renk katıyor. Omega-3 yağ asitleri açısından zengin balıklar, ceviz veya keten tohumu tüketmek bağırsak-beyin hattında dengeyi koruyor; B grubu vitaminleri ve magnezyum sinir sistemini besleyerek duygu durumunu dengede tutuyor. Gelelim ruh sağlığınızın gizli destekçisi baklagillere. Filizlendirilmiş baklagiller B grubu vitaminleri, magnezyum ve triptofan sayesinde serotonin üretimine katkı sağlıyor, bu da ruh hâlini dengelemeye yardımcı oluyor.
2-Dengeli kan şekeri
Kan şekeri düzenli seyredince ruh hâli de dengede gidiyor demek mümkün. Basit şekerlerle yapılan ani çıkışlar ve ardından gelen düşüşler sinirlilik ve kaygıyı artırıyor; lif ve protein açısından dengeli öğünler ise daha uzun süre tok tutuyor, ruh hâlini stabil kılıyor. Burada paketli, ultra işlenmiş gıdaların yüksek şeker içeriğinden bahsetmek istiyorum. Bazen ruh hâlinizi iyileştirmek için yapılan bu tercihler siz fark etmeseniz de aslında tam tersi etki yaratabiliyor.