Daha genç bir beyin istiyorsanız

Hafızamız... Çocukluğumuzun kokusu, sevdiklerimizin sesi, ilk öğrendiğimiz şarkı ya da unutmak istemediğimiz bir anı... Bizi biz yapan, kimliğimizi şekillendiren en değerli hazinemiz. İşte Alzheimer hastalığı bu hazineye sessizce yaklaşan bir gölge gibi yalnızca bireyleri değil, aileleri ve tüm toplumu etkileyen büyük bir sorun. Her yıl 21 Eylül ve takip eden hafta, 'Alzheimer Günü' olarak anılıyor. Bugün yalnızca hastalıkla mücadele edenler için değil, hepimiz için bir farkındalık çağrısı niteliğinde. Çünkü bilim artık biliyor ki Alzheimer'ın kaderiniz olup olmayacağı yalnızca genetikle belirlenmiyor; yaşam tarzı ve özellikle de beslenme alışkanlıkları bu sürecin en güçlü belirleyicilerinden biri olabiliyor. Burada iki kıymetli beslenme planı öne çıkıyor o da MIND ve Akdeniz diyeti.

MIND diyeti

Florida Atlantic Üniversitesi'nin yürüttüğü bir araştırmaya göre, Alzheimer ve diğer bunama türleri riskini azaltmada fiziksel aktivite, sosyalleşme, zihinsel uyarım ve sağlıklı beslenme birlikte düşünüldüğünde güçlü bir koruma sağlıyor. Özellikle bakliyatlar, sebzeler, tam tahıllar ve sağlıklı yağlarla zenginleştirilmiş; işlenmiş şeker ve ultra işlenmiş gıdalardan uzak durulan beslenme modelleri, beyin sağlığını korumada öne çıkıyor. Bu noktada MIND diyeti gibi modeller dikkat çekiyor. Uzun vadeli çalışmalarda MIND diyetinin Alzheimer riskini yüzde 25'e kadar düşürebildiği görülüyor. Yani genetik risk taşıyor olsanız bile, beslenme ve yaşam tarzı tercihlerimizle bu riski önemli ölçüde azaltmamız mümkün.

Yeşil Akdeniz diyeti

Meyve, sebze ve kuruyemiş gibi antioksidan ve polifenol açısından zengin gıdalar, sinir hücrelerini oksidatif stresten koruyor. Tam tahıllar ve baklagillerden gelen yüksek lif, bağırsak mikrobiyotasını destekleyerek bağırsak-beyin ekseni üzerinden zihinsel fonksiyonlara katkı sağlıyor. Zeytinyağı ve balık gibi omega-3 yağ asitleri açısından zengin besinler, sinir hücrelerinin yapısını güçlendiriyor. İşlenmiş şeker ve rafine karbonhidratlardan uzak durmak ise iltihabı azaltıyor. Burada aklınıza bir diğer beslenme modelinin geldiğini tahmin ediyorum. Evet, Akdeniz diyeti. Ama son yıllarda başına 'yeşil' sıfatını alarak güncel makalelerde Yeşil Akdeniz diyeti olarak da öne çıkıyor. Farkı, kırmızı et yerine bitkisel proteinleri teşvik etmesi. Aynı zamanda bu beslenme modeli yeşil çay, ceviz ve Mankai su mercimeği gibi alternatifleri teşvik ediyor. Gelelim zihinsel fonksiyona etkisine.

Clinical Nutrition Journal'da çok yeni yayımlanan araştırmaya göre yeşil-Akdeniz diyeti uygulayan katılımcılarda, özellikle Galectin-9 ve Dekorin düzeylerinin olumlu değişimleri görülmüş. Bu proteinler beyin yaşlanması ile bağlantılı biyobelirteçler olarak değerlendiriliyor. Bu sonuç, anti-inflamatuar ve antioksidan ağırlıklı diyet modellerinin sadece hafıza değil, nörodejeneratif süreçleri de yavaşlatma potansiyeli olduğuna dair güçlü kanıtlar sunuyor. Bu çalışmanın önemini vurgulamak gerekirse, beyin yaşlanmasıyla ilişkili protein düzeylerinin beslenme değişiklikleriyle modifiye edilebilmesi, Alzheimer riskini azaltmak için erken dönemde müdahalenin değerini gösteriyor.