Yaz sıcaklarının zirve yaptığı ağustos ayında mutfağınızın yıldızı olacak bir sebze istiyorsanız bu şüphesiz bamya olmalı. Kimine göre biraz zahmetli, kimine göre ise vazgeçilmez. Kimi çocukken tabağında görünce yüzünü buruşturmuştur, kimi ise yazın en hafif ve sağlıklı yemeklerinden biri olduğunu bilir. Aslında bamya, sadece mutfaktaki yeriyle değil, bilimsel olarak kanıtlanan faydalarıyla da bu ilgiyi fazlasıyla hak ediyor.
Hafif lezzetlerden
Ayıklaması biraz zor olsa da, tazesi ayrı lezzetli, kurusu ayrı lezzetli olan bamyanın kalori içeriği düşük olması sebebiyle diyetlerin vazgeçilmezi. 100 gramı ortalama 35-40 kalori ve lif içeriği yaklaşık olarak 3-4 gram civarında. Bamya da yaz sebzelerinin bir diğer favorisi kabak gibi A ve C gibi antioksidan vitaminleri, K vitamini ve folik asit içeriyor. Gebelikte folik asit içeriği sebebiyle tercih edilebileceğini hatırlatmakta fayda var. Lutein ve zeaksantin adlı karotenoid içeriği ile göz sağlığı için de önemli, retinopati veya makula dejenerasyonunu yani sarı nokta hastalığı olanların beslenme planlarına mutlaka eklemelerini öneririm, araştırmalar bu hastalıklarda koruyucu etkisi olabileceğinden bahsediyor.
Metabolizma dostu
Bamya yapışkan yapısını sağlayan müsilaj ile aslında sağlığın gizli anahtarlarından biri. Müsilaj aslında çözünebilir lif. Bu jel benzeri yapı, bağırsaklarda şeker emilimini yavaşlatarak kan şekeri dalgalanmalarının önüne geçmeye yardımcı oluyor. Bu polisakkarit aynı zamanda gastrik sorunların çözülmesinde, dışkının yumuşamasında, yani sindirim sistemini desteklemede de çok kıymetli. Araştırmalar, düzenli bamya tüketiminin insülin direnci ve tip 2 diyabet riskini azaltabileceğini ortaya koyuyor. Yani bamya, sadece sofraları değil metabolizmayı da koruyan güçlü bir dost. Bamya, içerdiği lif sayesinde kötü kolesterolü düşürmeye ve kalp sağlığını korumaya yardımcı oluyor. Aynı zamanda bağırsaklarda adeta bir süpürge gibi çalışarak sindirim sistemini rahatlatıyor. Düzenli tüketildiğinde kabızlık problemi yaşayanlara karşı doğal bir çözüm olabilir. Ayrıca bağışıklık sistemini destekleyen antioksidanlarla vücudu serbest radikallerin zararlı etkilerinden korumaya yardımcı oluyor.
İnflamasyon savaşçısı
İnflamasyon kısaca vücudun enfeksiyonlarla savaşma ve iyileşme yolu olarak tanımlanabilir. Uzun sürdüğünde ve kronikleştiğinde diyabetten kansere pek çok hastalığa davetiye çıkartabiliyor. Son yıllarda yapılan araştırmalarda bamya özütünün obeziteye bağlı beyin inflamasyonunu azaltabileceği çalışılıyor. Bir başka çalışmada ise bamyanın polifenoller bakımından oldukça güçlü olduğu, bu sayede kalp-damar hastalıklarına karşı koruyucu rol üstlenebileceği ortaya konmuş. Özellikle çekirdekli olanları daha fazla miktarda quercetin ve flavonoid içeriyor.