Siyasetin üslubundan da tonundan da memnunum

31 Mart seçimlerinin sonuçlarını her parti kendi içinde değerlendiriyor.

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu'nda konuşulanlar genellikle basına sızmazdı.

Ama bu sefer belli ki Cumhurbaşkanı Erdoğan; bu toplantı notlarını hem kamuoyunun, hem de parti teşkilatının daha detaylı öğrenmesini istemiş.

Erdoğan deneyimli bir siyasetçi ve MYK'da dile getirdiği her cümlenin altında önemli mesajlar var.

Bir kere Erdoğan; milletin verdiği mesajın gayet net olduğunu ifade ediyor ve "Güneşi gören buz gibi erimemek, eleştirdikleri partilere benzememek ve daha ağır bedeller ödememek için AK Parti'nin hatalarını görüp kendini toparlamak, milletle gönül köprülerini yeniden güçlendirmek zorunda" diyor.

Ve daha önemlisi bu tablonun suçunun millete atılamayacağını, AK Parti'nin hatayı millette aramak gibi bir geleneğinin asla olmadığını ve olamayacağını söylüyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı, kendisi dahil AK Parti yönetiminde yer alan hiçbir kimsenin 31 Martseçimsonuçlarının sorumluluğundan kaçamayacağını, oy kayıplarının tek bir soruna ve tek bir başlığa indirilemeyeceğini de sözlerine ekliyor.

Eminim Erdoğan ilerleyen günlerde başta ekonomik sıkıntılar olmak üzere; toplumu yakından ilgilendiren temel meselelerde çözümler getirecektir.

Öte yandan uzun aradan sonra CHP'yi birinci parti yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamalarında da yumuşak bir ton var.

Seçimlerde kimsenin kaybetmediğinin, herkesin kazandığının altını çizdi.

"Tüm siyasi partilerin kazanan ve kaybeden tüm adaylarını, yakasında bir parti rozeti olmadan, arkasında bir parti olmadan aday olan bütün muhtar adaylarını ve kazanan muhtarlarımızı kutluyorum" dedi.

Ve aldıkları oyun bir kısmının CHP'nin değil; sandıkta ittifak yapan diğer partilerin de olduğunu söyledi.

Ve şöyle de bir cümle kurdu.

"Biz CHP olarak yarın yeni bir adım atıyoruz. Kırgınlığımız, küskünlüğümüz yok. Hata yaptıysak, kalp kırdıysak, Türkiye'nin neresinde bir kalp kırıldıysa onarmak görevimdir. Ben özür diliyorum. Hakkınızı helal edin."

Ben 1 Nisan sabahına daha umutlu kalktım.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Yıllardır yazıyorum, yazıyoruz.

Siyasetin gündemi de; tonu da, üsluba da değişmeli diye...

Siyaset yapan herkes özeleştiri yapmak zorundadır.

Hepimiz daha iyi bir Türkiye ve daha güçlü bir demokrasi istiyoruz.

Bu isteğimizde de haklıyız.

Çünkü Türkiye'yi seviyoruz.

Gelelim İzmir'e...

İzmir'de de katılım son 20 yılın en düşük katılımı oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Türkiye genelinde oy kaybında sandığa gitmeyenlerin önemli bir etken olduğunu, en çok da AK Partililerin oy kullanmadığını söyledi.

87'lerden 78'leregerileyen bu kayıpta yüzde kaç AK partili, yüzde kaçı diğer partilerindir bilemiyorum.

Ama İzmir'de sandığa gitmeyenlerin büyük bir kısmının CHP'liler olduğu söylenebilir.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

CHP İzmir listelerini çok geç açıkladı.

Tunç Soyer'in olup olmayacağı son dakika belli oldu.

Cemil Tugay'ın ilan edilmesinden sonra hemen kampanya süreci başladı ve adayların projelerini anlatmaları için zaman çok yetmedi.

CHP Genel Merkezi "değişim" isteğini sanki daha çok İzmir listeleri üzerinden göstermek istedi.

Belki teşkilatın bildiği ama İzmirlilerin yakından tanımadığı isimler açıklanınca kentte istenen tepkiler gelmedi.

Ve birçok konuşulması gereken neden...

Ama hem düşük katılım oldu, hem de CHP İstanbul, Ankara ve bazı büyükşehirlere göre istediği oyu alamadı.

Bence İzmir'e çok önem veren ve bunu çok sık dile getiren CHP Genel Başkanı Özgür Özel bu sonuçları masaya yatıracaktır.

Şunu da söylemem gerekir.