Türkiye daha iyisini yapar

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli tanıdığım en pozitif insanlardan biridir.

Her zaman bardağın dolu tarafından bakar, Türkiye'nin geleceğine inanır.

Ben de öyleyim.

Türkiye'nin daha fazlasını yapacağından eminim.

Aslında bütün dünyada bir geçiş dönemi yaşanıyor.

Amerika'nın ticaret savaşları Avrupa'yı, özellikle de Çin'i etkiliyor.

Türkiye'yi etkilememesi mümkün değil.

Yapmamız gerekenler var.

Işınsu Kestelli bunları söylüyor.

İzmir Ticaret Borsası'nın Temmuz ayı Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Türkiye'nin potansiyeline duyduğu güveni de aynı cümleye sığdırıyor.

Diyor ki…

"Ekonomide kelebek etkisini her alanda görüyoruz. Tekstildeki sıkıntı pamuk üreticisini vuruyor. Ama enseyi karartmayalım. Bu ülke her zaman zorluklardan güçlenerek çıktı."

Evet, üretim gücümüz var ama maliyet baskısı bu gücü törpülüyor.

Krediye erişim zorlaştı.

Haberin Devamı

KOBİ'ler nefes almaya çalışıyor.

Nefes kredisi gibi uygulamalar bu yüzden önemli.

Kestelli açık söylüyor.

"Bugünkü piyasa faiz oranları işletmeleri zorluyor. Faizler düşme eğilimine girdi, biz de üretime odaklanalım."

Yani sorun belli.

Ama çözüm de var.

Yeter ki doğru kararlar cesaretle alınsın.

Kestelli'nin altını çizdiği başka bir nokta daha var.

Tarım ve gıdada üretim kadar sürdürülebilirlik de artık öncelik.

OECD-FAO raporlarından alıntılarla bu durumu verilerle anlatıyor.

Dünya tarımının yönü belli…

Verimlilik artışı, emisyonu azaltan teknolojiler, gıda israfının önlenmesi ve ticaretin önündeki engellerin kalkması…

2034'e kadar tarım ürünlerinin tüketimi yüzde 13 artacak.

Ve gıdaların yüzde 22'si uluslararası ticaretle dolaşacak.

İşte bu yüzden Kestelli'nin verdiği mesaj önemli…

"Üretimi artırmak zorundayız ama çevresel sürdürülebilirliği ihmal etmeden."

Merkez Bankası'nın son adımını "yeni bir dönemin ilk adımı" olarak yorumluyor Kestelli.

Ve ekliyor.

"Bu zorlu süreçten Türkiye'nin üretim gücünü minimum hasarla çıkarmanın çok kritik olduğunun altını üç yıldır çiziyoruz."

Aslında Türkiye nelerin yapılması gerektiğini biliyor.

Potansiyelimiz de, insan kaynağımız da, deneyimimiz de bunu doğruluyor.

Haberin Devamı

Fanatik olma taraftar ol

Bir sabah uyanıyorsunuz. Telefonunuzu açıyorsunuz. Sosyal medyada bir mesaj…

"Semtinin takımını tutmuyorsan gerçek taraftar değilsin"

Önce bir gülümsüyorsunuz, sonra yorumları okudukça işin ciddiyetini fark ediyorsunuz.

"Ankara'da oturuyorsan Ankaragücü'nden başkası olmaz"

"İzmirli misin Göztepe, Karşıyaka veya Altay dışında takım tutamazsın"

Sanki futbol sevgisi coğrafi sınırlara hapsedilebilirmiş gibi… Sanki insan sevdiği takımı adres değişikliği yaptığında değiştirmek zorundaymış gibi…

Gerçekten böyle mi

Kimi babasının elinden tutup götürdüğü ilk maçta aşık olur bir takıma… Kimi televizyonda izlediği bir oyuncuya hayran olup renklerine bağlanır. Kimi sadece formanın duruşuna kapılır.

Haberin Devamı

Ben çocukken televizyon siyah beyazdı.

Ama Liverpool'un o meşhur kırmızı forması, zihnimde hep capcanlıydı.

O yıllarda ne internet vardı, ne de bugünkü kadar ulaşılabilirlik… Ama bir takımı sevmek için onun şehrinde doğmuş olmam gerekmiyordu.

Futbol kimliktir, evet. Ama o kimliği kimse size zorla giydiremez.