NORMALDE yaz aylarında siyasi rüzgarlar diner; sıcaklar bitmeden, okullar açılmadan siyaset de görece sessizliğe bürünürdü.

Bu yaz ise tam tersi oluyor.

Hem bunaltıcı sıcaklarla boğuşuyoruz hem de siyasette tansiyon hiç düşmüyor.

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun AK Parti'ye geçişi bu yazın en büyük sürprizlerinden biri oldu.

Aslında uzun süredir Çerçioğlu ile CHP Genel Merkezi arasında bir gerilimin olduğu konuşuluyordu.

Ama yine de siyasette rakip olarak bilinen bir partiden, üstelik iktidar partisinden yana tercih yapması birçok kişide şaşkınlık yarattı.

Özlem Çerçioğlu'nun siyasi kariyerine bakınca tablo daha da anlam kazanıyor.

İki dönem milletvekilliği yaptı, ardından belediye başkanlığına geçti ve tam dört dönemdir Aydın'ın başında.

Ve her seçime CHP listelerinden girdi.

Yani 25 yılı aşkın süredir siyasetin içinde olan, girdiği her seçimi kazanan bir isimden söz ediyoruz.

Siyasi tarihimizde bu tür geçişler yeni değil.

Hep oldu, bundan sonra da olacak.

Hatırlayın; son seçim sonrası da çok sayıda milletvekili, belediye başkanı ve meclis üyesi istifayla partiler değiştirdi.

Siyasetin doğasında bu var.

Uzakta duran göz için "olmamalı" diye görünen şey, siyasetin içinden bakıldığında "mümkün" ve hatta "olabilecek" bir hamleye dönüşebiliyor.

Ancak bir gerçek var ki Çerçioğlu'nun bu tercihi CHP içinde adeta bir travma etkisi yarattı.

Çünkü böylesine güçlü bir yerel aktörün, yıllardır mücadele ettiği rakibin safına geçmesi sıradan bir olay değil.

Siyaseti yakından takip eden ama mesafesini koruyan biri olarak şunu söyleyebilirim.

Önümüzdeki günlerde Aydın'ı çok daha fazla konuşuruz.

Çünkü siyaset böyledir.

Hiç beklemediğiniz bir anda, hiç beklemediğiniz bir yerden yeni bir sayfa açılır.

Takip ediyoruz.

Siyaset imkanlar sanatı

YERİ gelmişken yazayım.

Türkiye gibi ülkelerde siyaset belirleyicidir.

Hiç itirazım yok.

Demokrasinin güçlenmesi için ülkenin meselelerini daha çok konuşalım, tartışalım, çözümler üretelim.

Buna ihtiyacımız var.

Tek şey:

Siyasetteki üslup ve ton…

Bazen gerçekten üslup sertleşiyor, bu da topluma negatif yansıyor.

Siyasi rekabeti yıllarca gazeteci olarak yaşayarak gördüm.

Bu da politikanın doğasında var.

Yine de bazen insan jestleri, hoşgörüyü ya da birlikte olma hallerini istiyor ve özlüyor.

O yüzden hangi partide olursa olsun, demokratik koşullarda ve zeminde yapılan siyaseti hep olumlu ve doğru buluyorum.

'Terörsüz Türkiye' güçlü bir söylem ve iddia…

'Daha güçlü bir demokrasi' kavramı da öyle…

Bunun için yapmamız gerekenler var.

Bazılarını siyasetçiler yapacak, bazıları da biz vatandaşlar…

Ama birlikte yapıldığında ülkenin gücü artıyor, morali yükseliyor.

Ben siyasetin imkanlar sanatı olduğunu biliyorum.

Ve herkes de bunu aklının bir köşesinde tutmalı.

Diyalog halinde olmanın iyi olduğunu düşünüyorum

GEÇENLERDE İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Ankara'da Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek'i ziyaret etti.

Bu fotoğraf karesinde AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan ve AK Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Kasapoğlu da vardı.

Sonra baktım, epey eleştiri var.