Manuka balı popüler ama... Türk çam balı daha sağlıklı

ZEYTİN hasadına çok gittim ama bal hasadına ilk defa katıldım.

Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak ile Muğla'da, Akyaka'da buluştuk.

Birkaç yıl önce Marmaris'te başlayan yangın birçok canlıya zarar vermişti.

Bal çiftçileri de büyük zarara uğramıştı.

Neyse ki yaralar biraz olsun sarılmış.

Türk çam balının coğrafi işaretle tescillenmesi, yalnızca sektöre değil, ülkemizin arıcılık ve gıda mirasına da büyük bir değer kattı.

Bu süreci yakından takip ediyordum.

Türkiye çam balının anavatanı. Dünyadaki çam balı üretiminin yüzde 92'si ülkemizde gerçekleşiyor. Çam balı ülkemizde ormanların yaygın olduğu Ege kıyılarındaki kızılçam ormanlarında, Anadolu bal arısı tarafından üretiliyor. Türk çam balı, 10 bin arıcı ailesinin geçim kaynağı.

Haberin Devamı

TESCİL ALDI SIRA DÜNYAYA ANLATMAKTA

Ve bu süreçte Özen Altıparmak'ın çok büyük katkısı var.

Sektörde 45 yıllık bir deneyim ve ona göre "Türk çam balının tescil alması ticari bir kazanç olmanın ötesinde, doğaya ve arıcılara karşı duyduğumuz sorumluluğun da göstergesi..."

Özen Altıparmak "Tüm ballarımızda olduğu gibi çam balını da en az 100 parametrede analizden geçirip tamamen doğal olduğundan emin olduktan sonra tüketicilerimize sunuyoruz" diyor.

Ben laboratuvarları gördüm; dünyanın en
iyileri arasında.

Zeytinyağında olduğu gibi balda da tağşiş en büyük sıkıntı.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) desteği alınarak tescilin alınması sağlandı.


KONGRELERE GİDİLECEK FAO DA DESTEKLİYOR

Özen Altıparmak diyor ki...

"Bütün dünya Yeni Zelanda'nın manuka balını bilir. Oysa çam balı da en az manuka balı kadar üstün özelliklere sahip. Son birkaç yıldır çam balının bu özelliklerini ortaya çıkarmak için çalışıyoruz. Elde ettiğimiz bulguları kongrelerde paylaşmaya başladık. Konuyla ilgili çok yakında bilimsel yayınımızı da çıkaracağız. Bundan sonraki aşamada FAO'nun desteği ve diğer ulusal paydaşlarla Türk çam balının Avrupa'da tescilini almak adına çalışmalara başladık. Bu aşama da tamamlanınca dünyaya tanıtılmasında önemli bir adım atılmış olacak."

Haberin Devamı

Bizim eksiğimiz bu hikâyeleri tam anlatamamamız.

Oysa dünya yeni bir döneme girdi.

Ve bugün yaptıklarınız kadar anlattığınız hikayeler de konuşuluyor.

Hatta bu hikâyeler çok daha fazla prim yapıyor.

YAŞ ORTALAMASI 55, GENÇLER BU İŞİ YAPMAK İSTEMİYOR

Türkiye'de yaklaşık 40 bin arıcı var.

Ama en büyük tehlike, gençlerin bu mesleğe ilgisinin azalması. Arıcıların yaş ortalaması 55'i geçmiş. Gençler arıcılık yapmak istemiyor.

Balparmak bu tabloyu değiştirmek için 2018'de Arıcılık Akademisi'ni kurdu.

Bugüne kadar 7 binden fazla arıcıya eğitim verildi.

Özen Altıparmak bu projeyi şöyle anlatıyor.

"Arıcılığı geleceğe taşımak istiyoruz. Kadınları ve gençleri mesleğe kazandırmaya çalışıyoruz. Kadınlar özellikle arı sütü, propolis ve polen gibi katma değerli ürünlerin üretiminde çok başarılı. Bu ürünlerin ederi yüksek ve ülke ekonomisine ciddi katkı sağlıyor."

Haberin Devamı

Arıcılık sadece bal üretimini değil; doğa bilincini de kapsıyor. Arıcılık artık sadece bir geçim değil, aynı zamanda ekosistem işi.

BU YIL ARILAR BİZDEN YANA

MARMARİS yangınlarından sonra çam ormanları ve Basra böcekleri büyük zarar görmüştü.

Basra böceği, çam balının varlığı için hayati önem taşıyor.