ESKİ bakanlardan Işın Çelebi aradı.
Çelebi'yle Metaş'ta genel müdürlük yaptığı dönemlerden tanışırız. Daha sonra siyasete atıldı, İzmir'den milletvekili seçildi, Özal döneminin değişim sürecinde ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı yaptı.
Bu dönemde Türk ekonomisini dış ticarete açmak, özel sektörü güçlendirmek ve teşvik etmek, uluslararası ihracatı artırmak amacıyla çeşitli kararlar ve aksiyonlar alındı.
Işın Çelebi, Türkiye'nin değiştiği bu sürece tanıklık etmiş insanların başında gelir.
Siyaseti bıraktıktan sonra üniversitelerde ders verdi, danışmanlıklar yaptı, uluslararası birçok projeye imza attı. Memleket meselelerinden hiç kopmadı. Biz buluştuğumuzda genellikle dünyanın gidişatını, ekonomiyi, teknolojiyi konuşuruz. Geçmişi bilir ama gözü her zaman gelecektedir.
Haberin DevamıSıcak bir yaz günü Çeşme'de buluştuk. Söz, benim yazdığım Çeşme otoyoluyla ilgili yazıya geldi. Turgut Özal, o dönemde ağır eleştirilere maruz kalmıştı. Ama bu ve benzeri projeler, Çelebi'ye göre Özal'ın kararlılığının göstergesiydi.
"Doğru olduğuna inandığın şeyleri yapmak lazım."
Bugün Çeşme, tıpkı Bodrum gibi yoğun bir göç ve turizm baskısı altında. Trafik sıkışıyor, sahiller kalabalık, ama en büyük tehditlerden biri de su kıtlığı.
Çelebi bir öneri getiriyor...
"Binlerce havuz için metrelerce küp tatlı su harcanıyor. Havuzları deniz suyuyla dolduralım. Belediyeler bu işi organize edebilir. Bir prensip kararı alalım. Üstelik deniz suyunu arıtarak kullanma suyu yapmak mümkün. Yeni teknolojiler sayesinde maliyetler eskisi kadar yüksek değil. Atık suları da yeniden kazanmalıyız."
Bu öneri, sadece Bodrum ve Çeşme için değil, Türkiye'nin kıyı kentleri için de uygulanabilir. Turizm bölgelerinde su kaynaklarının korunması, artık lüks değil zorunluluk. Tatlı suyu havuzlara, bahçelere harcayacak dönem geride kalıyor.
Giderek hepimizin suyu, çevreyi ve kaynakları daha dikkatli kullanmamız gereken bir döneme giriyoruz. Çelebi'nin dediği gibi doğru olduğuna inandığımız çözümleri uygulamaktan çekinmemeliyiz.
Haberin DevamıARKAS SEKTÖRÜN ROTASINI DEĞİŞTİRDİ
BİR yandan "yeşil dönüşüm" lafı havada uçuşuyor, diğer yandan dünya karbon emisyonlarını azaltmanın yollarını arıyor. Herkes konuşuyor ama çok azı harekete geçiyor. Ve bazen bir şirket, sessiz sedasız öyle bir adım atıyor ki, bir sektörü olduğu yerden kımıldatıyor. İşte Arkas'ın yaptığı tam da bu.
Geçtiğimiz yılın sonlarında adını ilk kez Bio24F ile duymuştuk. Kullanılmış bitkisel yağdan elde edilen bu düşük karbon izli yakıt, "Türkiye'de denizcilik yakıtlarında sürdürülebilirlik sertifikasını alan ilk yakıt ikmal şirketi" Arkas Bunker tarafından Arkas Line'ın Matilde A gemisine ikmal edildiğinde, Türkiye'de denizcilikte bir ilk yaşanıyordu. Sonra bu "ilk", başka ilklere dönüştü.
Haberin DevamıKasım ayında dünya devi Yang Ming'in YM Inventive gemisine yapılan filo dışı ilk Bio24F ikmaliyle Arkas Bunker, sadece kendi filosunu değil, sektörü dönüştürme niyetini ortaya koydu. Ve belli ki bu niyet karşılık buldu. Aralık ayında Yang Ming yine geldi, yine Arkas Bunker'i seçti. Son olarak Statü Denizcilik'in Erguvan S. gemisine yapılan ikmalle bu dönüşüm artık daha geniş bir zemine yayılıyor.
Şirketler için "öncü" sıfatı çok kolay kullanılıyor ama gerçek öncülük, başka şirketlerin rotasını değiştirdiğinizde başlar.
Bio24F mevcut motorlarla uyumlu, karbon emisyonlarını ciddi oranda düşürüyor. Ama işin teknik kısmı kadar kritik olan şu... Arkas Bunker, bu süreci sadece kendi sürdürülebilirlik raporlarına yazılacak bir başarı hikâyesi olarak değil, tüm sektörle paylaşılan bir sorumluluk olarak görüyor.
Haberin DevamıBir yanda AB Emisyon Ticaret Sistemi gibi düzenlemeler geliyor, bir yanda iklim krizi gemi güvertelerine kadar dayanmışken, bu tür cesur adımlara ihtiyaç var. Ve şu an Türkiye'de bu adımı atan çok az oyuncu var. Arkas Bunker, yakıt tedarikçisi olmanın ötesine geçerek bir dönüşüm aracı haline geliyor. Yeni teknolojiler, düşük karbonlu yakıtlar, alternatif enerji kaynakları... Bunların hepsi heyecan verici ama içlerinden biri "Biz bunu zaten yapıyoruz" diyorsa, kulak vermek gerekiyor.
Bio24F sadece bir ürün değil; sürdürülebilirlik konusundaki samimi bir iradenin sonucu. Ve bu irade, Arkas Bunker gibi büyük oyuncuların inisiyatif almasıyla daha da güçleniyor.