Galiba yeni şeyler yapmanın zamanı geldi

İzmir fuar geleneği olan şehirlerin başında geliyor. Bu yıl İzmir Enternasyonal Fuarı'nın 93'üncü yılıydı. Açılış konuşmalarını izledim. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bu seneki temanın teknoloji olarak belirlenmesini çok anlamlı buluyorum" dedi.

Katılıyorum; çünkü benim için, hepimiz için fuar demek teknolojiydi. Hatırlıyorum; yeni çıkan ürünleri İzmir fuarında görürdük, bütün markaları burada denerdik.

Üzerinden çok yıllar geçti, dünya da değişti.

Artık yeni bir fikri duymak, yeni bir ürünü denemek için fuar zamanlarını beklemek zorunda değilsiniz.

Zaten bütün büyük markalar da mağazalarını birer deneyim merkezine dönüştürdüler.

Ama yakında bunlar da değişecek.

Örneğin büyük otomotiv markaları yakında showroom'larını kapatacaklarını açıkladılar, aralarında kapatanlar da oldu.

İnternetten araba alınan, servise gitmeden uygulamalarla güncellenen sistemler dönemine giriyoruz.

Birkaç adım sonrasını düşünemiyorum bile

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Açılış konuşmasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay; "Umuyorum geleceğe, 'İzmir Fuarı'nı eski günlerine döndürün başkanım' diyen halkımızın sesine kulak vererek üzerimize düşeni yapacağız" diye konuştu.

Şaşalı o eski fuar günlerini herkes gibi ben de özlemiyor değilim.

Ama geçmişten bugüne çok şeyin de değiştiğini görüyorum.

Ama şunu da biliyorum.

Pandemi döneminde fuarların bazıları yapıldı, bazıları sanal ortama taşındı.

Ama hiçbiri insan ruhunun sıcaklığının yerini tutmadı.

O yüzden her şey eskisi gibi devam ediyor.

Daha doğrusu fuarcılığa teknoloji de eklenerek başka bir yolculuğa çıkıldı.

Galiba İzmir için de yeni bir yol haritasına ihtiyaç var.

Çok başarılı fuarlara ev sahipliği yapan İzmir'in artık kendini daha iyi anlatması gerekiyor.

Bu kentin geleneğinde fuarcılık var, sanayi ve ticaret de var.

İzmir Enternasyonal Fuarı yüzüncü yaşına çok farklı bir stratejiyle girmeli.

Hayat aslında tesadüflerden ibarettir

Ahu Tuğba'nın vefat haberini okuduğumda; aklıma o eski İzmir fuarları geldi. Anlatayım.

90'ların başıydı.

İzmir fuarına her zaman olduğu gibi sanatçı, ünlü akını vardı. Büyük Efes Oteli'ndeki uzun sohbetler başlamıştı.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

İzmir medyası magazinde de güçlüydü.

Ceyhan Gür, Şenay Düdek, Kenan Erçetingöz'ün haberleri çok ses getiriyordu.

Erol Yaraş'ın sanat dünyasındaki dostluklarını herkes bilirdi.

Ceyhan Gür ile aynı odayı paylaşıyordum.

Ben ekonomi, siyasetle haşır neşirken; Ceyhan Gür de sanat dünyasının ünlüleriyle sohbetlerdeydi.

Ahu Tuğba'yla o günlerde tanıştım; tıpkı diğer birçok sanatçıyla tanıştığım gibi

Ceyhan Gür; Tuğba'yla ilgili bir dizi kaleme alacaktı ve iki günlük sohbette ben de kendisine eşlik ettim.

Sonra da o diziyi keyifle okuduk.

Paul Coelho; "Hayat aslında tesadüflerden ibarettir" der.

Ahu Tuğba'nın sinemaya girişi de tesadüflerden ibaretti.

Hayat akıp gitti, üzerinden yıllar geçti.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

O eski fuarlardan geriye bir şey kalmadı.

Fuarda herkesin gitmek için kuyrukta beklediği gazinolar, konserler, o heyecanlı buluşmalar...

Önce Ceyhan Gür, talihsiz bir trafik kazasında hayatını kaybetti.

Ahu Tuğba'nın ölüm haberini görünce; o günler aklıma geldi.

90'ların başı ve İzmir ve o gazetecilik heyecanları...