Fazıl Say'ın notası Hayato'nun sessizliği

O gece ben Kapadokya'daydım. Evet, peribacalarının arasında, yıldızların altında, taşların gölgesinde, harika bir ortamda bir konser izledim.

Efes Antik'te bazı konserler beni çok etkilemişti; şimdi de Kapadokya'da Paşabağ'daki bu konser...

Bir yanda Fazıl Say; dünyanın yakından tanıdığı piyanistlerinden biri.

Diğer yanda Nakamura Hayato; Japonya'nın genç Kabuki yıldızı. Aynı sahnedeler; aynı ışığın altında ve fonda Kapadokya'nın herkesi etkileyen atmosferi...

Bakın, bu sıradan bir konser değildi. Bu, Türkiye ile Japonya'nın yüz yılı aşan dostluğunun sahnede yeniden görünür olduğu bir andı.

Dorak Holding'in düzenlediği geceden söz ediyorum.Yanında Japonya'nın köklü acentası NTA ve Coin Park da vardı. Yani aslında diplomasi masaya değil, sahneye çıkmıştı.

Fazıl Say, dünyanın yakından tanıdığı piyanistlerinden biri. Nakamura Hayato, Japonya'nın genç Kabuki yıldızı.

Haberin Devamı

DORAK'IN KAPADOKYA HİKÂYESİ

Dorak Holding'in Kapadokya'daki hikâyesini bilenler bilir.

1990'ların başından beri Japon turistleri ilk onlar getirdi. Balonları, özel turları, Japon misafirlerin kalbine dokunan ayrıntılarıyla bu bölgeyi tanıttılar.

Şimdi ise işin bir adım ötesine geçtiler.

Coğrafyaya anlam yüklediler. Bakın bu cümleyi özellikle seçiyorum.

"Coğrafyaya anlam yüklemek."

Çünkü Kapadokya sadece taş değil, kaya değil; orası bana göre bir hikâyedir, bir hafızadır, bir bağdır.

Japonya'nın doğaya duyduğu saygıyla birleşince ortaya bambaşka bir şey çıktı.

BİR KÜLTÜR KÖPRÜSÜ KURULDU

Gelelim gecenin kendisine... Fazıl Say piyanosunun başına geçti. Her nota Kapadokya'nın taşlarına çarpıp yankılandı.

Nakamura Hayato ise bedenini, yüzünü, Kabuki'den gelen o kadim dili kullandı.

Biri evrensel bir müzik diliyle konuştu, diğeri 17'nci yüzyıldan gelen bir tiyatro geleneğiyle.

Ve o an düşündüm. İşte gerçek kültür köprüsü böyle kurulur.

HAYATO'YA AYRI BİR PARANTEZ

1993 doğumlu bu genç adamı tanıyın. Kabuki sanatının köklü ailelerinden geliyor.

Haberin Devamı

Japonya'da zaten büyük bir yıldız. Ama Avrupa'da da Amerika'da da ciddi bir hayran kitlesi var.

Dans, pandomim, tiyatro; hepsi Kabuki'nin içinde var.

Ve o genç enerjisiyle Kapadokya'da sahneye çıktığında, gerçekten tarihe tanıklık ettik.

DOSTLUĞUN HİSSEDİLDİĞİ ANDI

Dorak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Serdar Körükçü anlamlı bir cümle kurdu.

"Kapadokya bizim için sadece yatırım yaptığımız değil, anlam yüklediğimiz bir coğrafya."

Benim için gecenin en anlamlı cümlelerinden biri buydu.

Çünkü bazen bir şirketin yaptığı işin ötesinde, bir ülkenin hikâyesine dokunduğunu hissedersiniz.

İşte o gece tam da böyle bir andı.

Kapadokya'dan ayrılırken şunu düşündüm.

Haberin Devamı

O gece yaşanan şey sadece bir konser değildi.

Bir coğrafya ile bir kültürün birbirine dokunduğu, dostluğun görünür olduğu bir andı. Ve evet...

İyi ki oradaydım.

BAŞARI HİKÂYELERİNİ SEVİYORUM

AHMET Serdar Körükçü, Ahmet Kaplan Tan ve Mustafa Pilav, Dorak Turizm'i 550 bin dolarlık borçla devralıyor. O günlerde kimse böyle bir yolculuğun 20 yılı biraz aşkın sürede 60 şirkete ulaşacağını, 4 bin kişiye iş imkânı sağlayacağını tahmin edemezdi. Bugün dünyanın 23 ülkesinde ofisi olan, 25 farklı ülkeden turist getiren bir grup. Bir zamanlar borçla devralınan şirket, şimdi milyar dolarlık ciro hedefi koyuyor. Ahmet Serdar Körükçü'nün söylediği gibi "Kapadokya anlam yüklenen bir coğrafya" olunca işler değişiyor. Bir örnek vereyim. Dorak bünyesinde bulunan "Uçhisar Kaya Oteli" bugün hala bölgenin simgelerinden biri. 1956'da Fransız turizm devi Club Med, deniz, kum, güneş yerine Kapadokya'da mağara oteli açmayı seçmişti. Demek ki; Kapadokya daha o yıllarda dünyanın dikkatini çekmiş bir yerdi. Körükçü; Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kurduğu Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın özellikle Anadolu'nun tanıtılmasında doğru ve önemli adımlar attığını söylüyor ve ekliyor: "Şimdi bize yani Kapadokya'daki turizmcilere, sivil toplum örgütlerine iş düşüyor. TGA'yla birlikte bölgenin cazibesini artıracak yeni çalışmalara imza atmalıyız." Dünyanın her tarafında festivaller ve sanat etkinlikleri turizmi tetikliyor. Kapadokya'nın o mistik, herkesi içine alan hikayesi, ritüelleri, coğrafi farklılıklarını iyi anlatmalıyız.