Türk turizmi dendiğinde bazı isimler vardır; sadece otelcilikte değil, vizyonuyla da sektörün akil insanı olmayı hak etmiştir. İşte onlardan biri de Sami Türkay'dır.
Benim için Türkay'ın ayrı bir yeri var. Sami Türkay'la beni rahmetli Selçuk Yaşar tanıştırmıştı. Herhalde 90'ların başıydı. O günlerde Selçuk Bey'in Çeşme Altın Yunus Oteli'ne olan sevgisi herkesin malumuydu. Sami Türkay'ı tanıdığımda Altın Yunus'ta Genel Müdür Yardımcısı'ydı. Sonra Genel Müdür koltuğuna oturdu.
Altın Yunus'un o terasını bilen bilir. Özellikle Cumartesi günleri İzmir'in renkli simalarıyla dolup taşardı. Selçuk Yaşar, Osman Aydemir, Mazhar Zorlu, Şinasi Ertan ve daha birçok isim gelir uzun sohbetler yapılırdı.
Bir minik çalıştaya dönerdi o buluşmalar...Çünkü her biri Türk iş dünyasının önemli isimleriydi. O sohbetlerden bir kitap çıkar.
"Altın Yunus anıları..."
Haberin DevamıSami Türkay sadece iyi bir yönetici değildi; işine heyecan, vizyon ve yenilik katmayı bilen bir profesyoneldi. Altın Yunus'tan sonra kariyer yolculuğu onu çok farklı adreslere götürdü. Hamburg'da Öger Turizm'de Turizm Grup Başkanlığı yaptı. Majesty Hotels'in büyümesinde kritik rol oynadı. Türkiz Grubu'nda CEO ve işletme ortağı oldu; Kemer Marina ve Ay Işığı gibi Türkiye'nin en büyük eğlence komplekslerini yönetti.
Ardından Kaya Grubu'na geçti; CEO ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak sadece otel sayısını 4'ten 14'e çıkarmakla kalmadı, aynı zamanda Türkiye'ye "4 mevsim otelcilik" anlayışını getiren tek grubun liderlerinden biri oldu.
Sami Türkay'ın belki de en önemli mirası; yönettiği otellerden çok, yetiştirdiği yüzlerce genç yönetici oldu. Bugün sektörde pek çok ismin yolunu açanlardan biridir.
Pandemi sonrası, yeni bir sayfa açtı. Kendi turizm şirketini kurdu. Sonra Ceren Grup'tan Mehmet Acar ve İbrahim Acar'ın davetiyle başladığı yere, İzmir Çeşme'ye geri döndü. Bugün Sisus Marina Hotel'in başında...
Haberin DevamıYıllar önce İzmir'den ayrılırken bana söylediği bir cümle hala kulağımda...
"İnsan dönüp dolaşır yine İzmir'e, Çeşme'ye gelir..."
Ve öyle oldu.
Aslında o Altın Yunus'un teras sohbetlerinde de söylenirdi.
"İzmir, Çeşme başka" denirdi.
Ve insan bir süreliğine ayrılsa da yine aynı yere, başladığı yere dönmek ister.
İzmir'e, Çeşme'ye...
BİR KONAĞIN HİKAYESİ
Anne babanın hatırasına
gösterilen sadakat
Sami Türkay'ın; bugüne kadar sayısız otelin, işletmenin ortaya çıkmasında emeği vardır, imzasını atmıştır.
Ama bana sorarsanız hayatının en kıymetli projesi; onun için en özel olan; anne ve babasının hatırasına adadığı Ancalar Konağı'dır.
Türkay, bu hikayeyi anlatırken sesi değişiyor. Profesyonel bir yöneticiden çok, çocukluğunun izlerini, ailesinin hatırasını taşıyan bir evladın duygusuyla konuşuyor.
Haberin Devamı"1903 yılında yapılmış bu konak, benim için sadece bir bina değildi. Bir tarihin, bir kültürün ve ailemin anılarının yansımasıydı. 2014'te hazineden satın aldığımda tek amacım vardı; onu kurtarmak ve annemle babamın adını yaşatmak."