Bu mottoyu hayata geçirelim

Bu ara İzmir Körfezi Türkiye'nin gündeminde Körfezde denize girme hayalleri kuranlar için bu durum elbette büyük hayal kırıklığı yarattı. Gerçekten de körfezin o eski günlerine dönmesi bir hayal mi, yoksa istenirse bu yapılabilir mi

Bir süre önce aramızdan ayrılan Prof. Dr. Adnan Akyarlı limanlar, körfezler konusunda son derece yetkin bir isimdi.

Akyarlı körfezle ilgili çok fazla çalışma yaptı. Aslında bilirkişi olarak dünyanın birçok yerine gidip bu çalışmalara katılmıştı. Belki de Akyarlı'nın o yıllarda söyledikleri yapılabilseydi, bugün farklı bir yer olabilirdi.

İzmir, körfezin çevresinde yerleşmiş bulunan bir kıyı kenti.

İnsanlar denizle iç içe yaşadığı için kent kültürünü oluşturan yaşam bileşenleri arasında denizin önemli bir etkisi oldu.

Belki de bu 50 yıl öncesine kadar çok daha geçerli bir olguydu. İzmir Körfezi deniz olma niteliğinden uzaklaşınca kent yaşamındaki etkinliği de azaldı.

Adnan Akyarlı 2007 yılında bana bir yazı yollamıştı. Bir de "90'lı yıllarda ele alınan raporların yeniden gözden geçirilmesi olarak" değerlerdir notu vardı.

Diyor ki...

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

"Yaklaşım kanalı taramasının ertelenmesi, limandan yararlanmayı olumsuz yönde etkilemekte ve parasal kayıplara neden olmaktadır. Bu nedenle bu işlem en kısa sürede yapılmalı ve taramadan çıkacak malzeme dökü alanında bertaraf edilmelidir. Çevresel etkileri bakımından en uygun olmanın ötesinde karada depolamaya kıyasla daha ekonomik olan bu seçeneğin uygulanması sonucunda oluşacak tasarruf, mutlaka Büyük Kanal Projesi'ne aktarılmalıdır. Kısacası parolamız 'İzmir Körfezi için İzmir Limanı'nı geliştirelim' olmalıdır."

Bu motto ya da slogan bugün için de güncel

Aklın yolu bir; İzmir'in körfezi, dolayısıyla liman bu bölge için hayati önemdeki iki konu

İzmir'in kaybı her geçen yıl artıyor

Adnan Akyarlı hocamız 2023'te bir de fotoğraf çekmiş.

Demiş ki

"Pire'ye geçildik. Liman tevsi projesinin kapsamında Körfez'deki kanal taramasına gerek var. Şu anda İzmir Limanı'na 9 metre derinlikteki gemiler gelebiliyor. Bunlar da 4 binden fazla konteyner taşıyamıyor. Tarama yapıldıktan sonra 13 metrelikler gelecek. Dolayısıyla İzmir Limanı aktarma işlevine yeniden kavuşmuş olacak. İzmir'in yapamadığı bu işi, Uzak Doğu yükleri için İskenderiye, Larnaka ve Pire, diğerleri için Valetta (Malta), Giaotauro (İtalya), Barcelona ve Marsilya gibi limanlar yapıyor. Kayıp büyük, derinlik ve terminal sorunları yüzünden kaybın ne kadar olduğunu, yani Yunanistan'a kaptırılan parayı soruyorum. Çarpıyorlar, bölüyorlar ve çok ciddi bir rakamdan söz ediyorlar. Sadece aktarma işinden kaybımızın yılda milyonlarca dolar olduğunu söylüyorlar."

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

2003'ten bugüne dünyada çok şey değişti.

O milyon dolarlar, milyar dolarlar oldu.

Gemilerin boyutları değişti, taşıma kapasiteleri arttı.

O yüzden İzmir'in kaybı her geçen yıl artıyor.

Körfez hem devletin

Her belediyenin işi

Yine Adnan Akyarlı'nın o yıllardaki notlarından gidiyorum.

Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü tarafından hazırlanan bir rapordan bahsediyor hoca

Gediz Nehri'nin Ege Denizi'ne döküldüğü yerde yapılan ölçümlere göre İzmir Körfezi'ne yılda ortalama 1893 kg nikel, 379 kg bakır, 790 kg çinko, 148 kg civa ve 55 kg kadmiyum giriyor. Ve ekliyor. "Gediz Nehri'nin sadece Körfez'i değil, o tarlalarda yetiştirilen ürünleri yiyen insanları da tehdit ettiğinin önemli bir kanıtıdır. Üzerinde fırtınalar koparılan, 6 milyon metreküp tarama malzemesinin 12 katını aşan bir kütle Gediz Nehri'nin kirli suları ile birlikte İzmir Körfezi'ne ulaşıyor ve çevresel etkiler yaratıyor."

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı