5 şef, beş imza
BEŞ kıtada, 75'ten fazla ülkede faaliyet gösteren Chaîne des Rôtisseurs, yaklaşık 21 bini aşkın profesyonel ve amatör üyeye sahip.
Mutfak dünyasının ünlü isimleri, Michelin sahibi şefler, dünya çapında 2 bin 200'den fazla restoranın baş şefleri, geleceğin genç aşçıları ve bağcılık sektörünün önemli üreticileri de derneğin üyesi konumunda
Dünyaca ünlü 3 bin üst düzey kuruluşun genel müdürleri, 200'den fazla uluslararası konferans, tesis ve hizmet şirketi ile yemek hizmeti veren şirket, dünyanın en ünlü bağ üreticileri ve 90 kruvazör ve havayolu şirketi de Chaîne des Rôtisseurs'ün üyeleri arasında
Üyeler dünyada yerel lezzetlerin korunmasını, iyi mekanları, şefleri, gastronomiye katkı sağlayan her işletmeyi destekliyor.
Chaîne des Rôtisseurs İzmir,geçenlerde Swissôtel Büyük Efes Scappi'de önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.
strong class'read-more-detail'Haberin Devamı2025 Michelin tavsiye listesinde yer alan Scappi'nin şefi ileMichelin yıldızlı restoranların4 şefineözel bir menü hazırlattı.
İzmir mutfağının geleneksel lezzetleri, bu beş şefin dokunuşlarıyla adeta yeniden doğdu.
Her biri kendi alanında dünya çapında tanınan bu beş şef, İzmir'in yerel malzemelerini modern tekniklerle harmanlayarak konuklara unutulmaz bir deneyim yaşattı.
Teruar Urla'nın şefi Osman Serdaroğlu, Narimor'un şefi Atilla Alfred Heilbronn, Vino Locale'in şefi Ozan Kumsabar, Scappi'nin şefi Erkan Özdemir, OD Urla'nın şefi Osman Sezener bir gastronomi yolculuğu yaptılar.
Chaine des Rotisseurs, 1248 yılında Fransa'da temelleri atılan ve dünyanın en eski gastronomi topluluklarından biri olarak kabul edilen bir organizasyon. Misyonu, gastronomi sanatını ve sofra kültürünü geliştirmek, yeni şeflerin ve yenilikçi menülerin önünü açmak. Bugün bu gelenek, 75'ten fazla ülkede devam ediyor ve her etkinlikte farklı kültürlerin mutfakları ile modern gastronominin birleşiminden doğan bir şölen sunuyor.
İzmir'in gastronomisine değer katan bütün şefleri, mekanları, ekiplerini kutluyorum.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıYerel olanın önemli
olduğunun farkındalar
SONyıllarda Urla'da sadece doğa konuşulmuyor; bir gastronomi rüzgarı da esiyor. Genç şeflerin açtığı mekanlar, sadece Urla'nın değil, İzmir'in gastronomi dünyasına yeni bir soluk getirdi. Artık yerel olan, lokal olan çok daha değerli. Urla'nın genç şefleri de bunun farkında. Onlar, bölgenin toprağında yetişen ürünlere, yerel üreticilerin emeğine ve geleneksel lezzetlere modern bir yorum katıyor. Yemeklerinde sadece bir lezzet değil, bir hikaye de var.
Bağlardan toplanan üzümlerle yapılan şaraplar, zeytinyağlı mezeler, taze enginar ve deniz mahsulleri Bu tatlar, hem Urla'nın hem de İzmir'in ruhunu taşıyor.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıUrla'nın gastronomi hikayesinin en güzel yanı, sadece tabakta değil, mekanda da kendini göstermesi. Doğanın içinde, bağların arasında, tarihi taş binaların yenilendiği restoranlarda, şık ama samimi bir atmosferde yemek yiyorsunuz.
Bu mekanlar, sadece yemek yemek için değil, bir deneyim yaşamak için tercih ediliyor. İnsanlar artık bir restoranı seçerken sadece menüye değil, o mekanın hikayesine, sunduğu atmosfere ve yerel değerlere olan bağlılığına da bakıyor.
Urla'daki bu genç şeflerin ve güzel mekanların oluşturduğu kümelenme, sadece Urla'ya değil, İzmir'e de iyi geldi. Bu hareket, İzmir'in gastronomi sahnesini daha görünür kıldı.
Urla'nın şefleri bize çok önemli bir şey daha öğretiyor. Küresel başarının anahtarı, yerel değerlere sahip çıkmaktan geçiyor. Dünyanın her yerinde aynı tatları bulabilirsinizama önemli olan o tabakta gelen hikayedir.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıKoltuksuz liderlik dönemi
10 Haber'de Şelale Kadak yazmış.
Procter and Gamble Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu'na ziyarete gitmiş.
Ve hiyerarşinin, odaların, koltukların olmadığı bir şirketi anlatmış.
Evet...
Bir şirketin genel müdürünü düşünün. Çoğumuzun aklına ilk gelen, büyük bir odada oturmuş, geniş masasında toplantılarına yön veren bir figür. Tankut Turnaoğlu'nun anlattıkları bu dönemin bittiğini gösteriyor.
Artık genel müdürlerin odası yok. Hatta masası bile yok. Aynı uzun masayı çalışanlarıyla paylaşıyorlar. Bu, ilk bakışta küçük bir detay gibi görünebilirama aslında büyük bir değişimin göstergesi. Çünkü bu sadece bir mekân düzenlemesi değil; bir anlayışın, bir zihniyetin de değişimi.