Yine katakulliye getirme tezgâhıyla
Yeni bir sansür ve susturma yasası olan "etki ajanlığı"nın iktidar partisince ek önergelerle daha da katmerlenerek "yeni torba yasası"na konulup Meclis'in önüne getirilirken, Ankara'nın değişmeyen gündemlerinin başında Bahçeli'nin "Öcalan çıkışı" geliyor.
Her ne kadar Bahçeli'nin "terörist başının terör örgütüne silâh bırakma çağrısı" şartıyla "umut hakkı"nın tanınmasına karşı ortağından bir teyid gelmemesi, partisinin sitesinde her gün aynı satte "seçim kampanyası" formunda "vakit tamam!" tweetinin atılmasına bigâne kalınması "cumhur ittifakı"nda rahatsızlık meydana getirdiği yorumlarına yol açsa da gerçekte durumun tam tersi olduğu ortaya çıkıyor.
Her ne kadar Cumhurbaşkanı'nın uçaktaki gazetecilere "kayyım atanmasında müttefikiz" derken, uçaktaki gazetecilere "iç politikaya girmemeleri" tâlimatı "Bahçeli'nin çıkışı'nı sormayın" anlamına gelse de sözkonusu tuzağın birlikte kurulduğu, sadece kamuoyuna karşı bir taktiğin sürdüğü belirtiliyor.
1 Ekim'de Meclis'in açışında Bahçeli'nin DEM'lilerin elini sıkarken yanında neticesiz "açılım"ı yürüten iktidar partisinden bir milletvekilinin bulunmasından, sekiz gün sonra "Erdoğan adına konuştuğu" söylenen "Saray danışmanı"nın açıklamaları bunun göstergesi.
"PAZARLIKLI ŞANTAJ" SÜRÜYOR...
Mâlum "çözüm süreci"nin HDP'nin "Erdoğan'ı desteklemesi" şartıyla başlatıldığı, ancak AKP'nin tek başına iktidarı kaybettği 7 Haziran 2015 seçimleri öncesi partinin eş başkanı Demirtaş'ın partisinin grubunda "Seni başkan seçtirmeyeceğiz!" sözü üzerine bizzat Cumhurbaşkanı'nca "çözüm masası'nın devrildiği" bayat oyun tekrarlanıyor.
Gerçek şu ki Bahçeli'nin ağzındaki baklayı çıkarıp "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan terörist başının 'terörün bittiğini, PKK'nın lağvedildiği'ni" söylemesi karşısında öncelikle tecridin kaldırılıp "İmralı'dan eve çekilmesi"ne mukabil "tek seçenek" gördüğü Erdoğan'ın bir kez daha seçilmesi" için DEM'in "tek kişilik otoriter rejime desteği" şart koşması, kotarılmak istenen oyunu ifşa ediyor.
İmralı'ya gönderilen Öcalan'ın milletvekili yeğenine "koşullar oluşursa silâhlı süreçten demokratik barış sürecine çekecek güce sahibim" mesajını vermesi bunun izharı. Anlaşılan, "DEM 'yeni anayasaya destek' perdesinde üç belediyeye atanan 'kayyım atanması'nın durdurulması ve hatta 'kapatılma davası' tehdidinin kaldırılması" şantajı sürüyor.
Ve sürekli oy kaybeden Cumhurbaşkanı ile partisinin 2015'deki aynı akıbete uğramaması için, Bahçeli'nin ifadesiyle sekiz yıldır sırf siyasi görüşlerinden dolayı AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları çiğnenerek hapiste tutulan seçilmiş milletvekili Demirtaş'ın hapiste tutulurken, diğer taraftan "cumhur ittifakı" ortaklarının kapalı kapılar arkasındaki "gizli pazarlıklar"da yine Öcalan üzerinden terör örgütüyle işbirliği"ne gidiliyor.