İktidarın İsrail çarpıklığı

Gazze'nin güneyini, Gazze-Mısır sınırını işgal edip Filistin bayrağını indiren İsrail, bütün bölgeyi topyekûn savaşa sürüklüyor.

Siyasi geleceğini zulüm ve katliam üzerine kuran Netanyahu, bütün dünyanın gözü önünde vahşeti sürdürüyor. Refah'a karadan da askeri saldırıyla sallantıdaki koltuğunu kurtarmak, soykırıma "bahane" uydurmak için "geçici ateşkes"e dahi uymuyor; "rehinelerin serbest bırakılması"na ve "esir takası"na yaklaşmıyor.

Almanya'dan İrlanda'ya, İtalya'dan Japonya'ya bütün dünyada halkların yanısıra özellikle Amerika'da üniversite çevrelerinde on binler miting ve gösterilerle Gazze katliâmını protesto ederken, Beyaz Saray'ın yaklaşan seçimlerden dolayı "İsrail'e mühimmat sevkini durdurduğu"nu bildirse de bunun da "göstermelik" olduğunu bilen İsrail, Refah'a bomba yağdırmaya, çocukları, kadınları katletmeye devam ediyor.

Ve bütün bunlar olurken, "tek kişilik yönetim"de aylardır inkârın ardından önce "kısıldığı," akabinde toplumda yükselen tepki üzerine "tamamen durdurulduğu" bildirilen İsrail'le ticaret itirafı tartışılıyor.

RESMİ VERİLERLE TESCİL

Hatırlanacağı üzere bu süreçte iktidardakilerce önce "İsrail'le ticaret yok" denildi. Meclis'te Nescafe-Cola boykotlarıyla kalındı; soykırımdan bir ay sonra -7 Kasım'da- dış ticaret verilerine göre İsrail'e ihracat yüzde 35 artarken Ticaret Bakanı "yüzde 50'den fazla azaldı" yanıltmasına başvurdu.

Mart sonunda -27 Mart'ta- TÜİK'e göre "silâh ve mühimmat ihracatı iki katına çıkarken" Ticaret Bakanlığı bu kez "malların Filistin'e gittiğini" açıkladı. Oysa soykırımdan önce bile Batı Şeria dahil bütün Filistin'e ihracatın ancak yüzde 4'ü gidiyordu.

Bir gün sonra -28 Mart'ta- Bakan "kamu kurumları İsrail firmaları ile ticaret yapmıyor" derken devlet şirketi Eti Maden'in bor sevkiyatı ortaya çıktı. Peşinden 9 Nisan'da yine Bakanlıkça İsrail'e gönderilen 150'den fazla maldan, demir-çelik, çimento ve barutun yanısıra çelik borular, dikenli teller ile uçak benzini ve jet yakıtının yer aldığı stratejik malzeme sevkiyatında "kısıtlamaya gidildiği" duyuruldu. (Karar, 4.5.24)

Vahşet ve zulümle muallel İsrail soykırımının sekizinci ayında -2 Mayıs'ta- "İsrail'le ticaretin tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulduğu" açıklandı, ama AKP iktidarında, "otoriter rejim"de işgalci İsrail ordusuna her türlü lojistik desteğin verildiği, "Türkiye-İsrail ticaret hacminin yüzde 532'ye çıkarıldığı resmi verilerle tescillendi.