Din yine siyasete âlet ediliyor

Seçim sath-ı mâilinde dinin siyasette kullanılmasıyla iktidar partisinin aparatına dönüştürülmesi ve bütün Müslümanların ortak ibadet mekânı camilerde tefrika telkin eden tahriklerle iftirak fitnesi alevlendiriliyor.

"Din istismarcısı siyaset" dini değerleri siyasi ranta fedâ ediyor. "Siyasî İslâm" zihniyetiyle partisi dışındakileri "din dışı" addeden sakim zihniyet, başkalarının dini değerlere sahip çıkmasından rahatsız. Düşüşteki oylarını tutmak, tabanı konsolide etmek uğruna her türlü istismara tevessül ediyor.

İnsanların, bilhassa gençlerin dinin aleyhine itildiği; ibadetin azaldığı, İmam Hatiplerde bile namaz kılanların oranının düştüğü, "deist"-"atist"olduğunu söyleyenlerin çoğaldığı mânevî yozlaşma ve yıkımda "dinin menfi tarzda istimali" en çok dine ve dindarlara zarar veriyor.

Zira yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, partizanlık, yandaşı kayırma, kamu malını peşkeş, ihaleye fesad karıştırma ve talanla dünyevileşme toplumu âdeta felç etmiş. İnsanlar menfaat zebunu edilmiş.

"DÜNYEVİ ÇIKAR UĞRUNA 'SEN MÜ'MİN DEĞİLSİN!' DEMEYİN!"

Diyanet İşleri eski başkanları ve bazı ilâhiyatçıların yakınmasıyla "Din ile siyasetin iç içe kılınmasıyla ayrıştırma ve öfke tahrik edildi; dindarlık ve ahlâk gösterişin egemenliğinde zayıfladı; Diyanet, iktidarın reklam ve propaganda aygıtına dönüştü. Din, iktidarı meşrulaştırmaya, payandalamaya uyduruldu."

Bilhassa iktidar belediyelerince "Ramazan şenlikleri" paravanında, milletin parasıyla büyük israflarla Ramazanın mânâ ve mâhiyetiyle bağdaşmayan müzik ve eğlence karnavalları tertiplendi. İftarlarda en üst düzeyde politik söylemlerle siyasi rakiplere ağır salvolarla tahkirler savruldu, savruluyor.

Camilerde dinin siyaset propagandasının aparatı olarak tepe tepe kullanılması, Bediüzzaman'ın beyânıyla "kavi (kuvvetli) bir ekseriyette dine aleyhtarlık meyli uyandırmakla (dini) nazardan düşürüyor; ve adüvv-ü dinden (din düşmanından) daha fazla dine zarar veriliyor." (Sünûhat, 65-67; Muhakemât,38)

Bundan sakındırmak içindir ki âyette "Ey iman edenler, size (Müslümanca) selâm verene - Müslüman olduğunu bildirene dünya hayatının (geçici) menfaati uğruna 'sen mü'min değilsin' demeyin!.." hükmüyle sırf dünyevî- siyasi çıkarlar için başkalarını dinsizlikle ithamın vebâline dikkat çekiliyor. (Nisa Sûresi, 94)