2025'in son çeyreği, özel sektörde ücret politikalarının yeniden şekillendiği bir dönem oldu. Yüksek enflasyon, artan prim yükleri ve yaklaşan asgari ücret güncellemesi, şirketlerin yalnızca maaş artışıyla çalışan bağlılığını koruyamayacağını gösterdi. Bu tablo, işverenleri yan haklar alanında daha yaratıcı çözümler geliştirmeye yöneltti. Özellikle torba kanun teklifiyle gündeme gelen işveren prim indirimlerinin azalması ve asgari ücrette beklenen çift haneli artış, bordro maliyetlerini yukarı çekerken, birçok şirketin odağı "ücret yerine fayda" stratejisine kaydı.
Bordro dengeleri
Torba kanunla birlikte bazı sektörlerde işveren prim indirimlerinin azaltılması ve prime esas kazanç tavanının yükseltilmesi, doğrudan bordro maliyetlerini etkileyecek. Özellikle KOBİ ve hizmet sektörlerinde bu durum, "ek zam mı, yan hak mı" tercihinde belirleyici hale geldi. Artan prim oranları nedeniyle işverenler, maaş artışlarını daha vergi ve prim avantajlı alanlara kaydırmaya başladı. Bu çerçevede; yemek kartı, ulaşım desteği, özel sağlık sigortası ve BES katkısı gibi kalemler yeniden değerlendiriliyor. Bu yaklaşım hem maliyeti optimize ediyor hem de çalışan açısından algılanabilir bir değer yaratıyor.
Artış beklentisi
Ocak 2026'da yürürlüğe girecek yeni asgari ücret artışının %30-35 aralığında olması bekleniyor. Bu artış, bordro toplam maliyetlerini yukarı çekerken, özellikle orta gelirli çalışanlar için reel gelirde fark yaratmayacak. Şirketler bu durumu yönetmek için maaş dışı fayda kalemlerine yöneliyor. "Yan haklar", çalışan açısından gelir kaleminden çok yaşam kalitesi unsuru olarak öne çıkıyor. Bu da işveren-çalışan ilişkisinde klasik "ücret memnuniyeti" yerine "değer hissi" dönemini başlatıyor.
En işlevsel enstrüman
Yemek kartları, işverenlerin bu dönemde en çok başvurduğu araçlardan biri haline geldi. Bunun üç temel nedeni var:
Vergi avantajı: Günlük yemek bedeli belirli bir tutara kadar gelir vergisinden istisna ve SGK primi matrahına dahil edilmiyor.Esneklik: Çalışan açısından faydalı ama işveren açısından bordroya yük getirmiyor.Kapsayıcılık: Saha çalışanlarından ofis personeline kadar tüm gruplarda uygulanabiliyor.Son dönemde bazı firmalar yemek kartı limitlerini artırarak çalışan memnuniyetini yükseltiyor. Bu uygulama hem maliyet yönetiminde hem de çalışan bağlılığında yüksek etki yaratıyor.
Artık zam değil, denge konuşuluyor
İnsan kaynakları departmanları için artık ana soru "ne kadar zam yapacağız" değil; "çalışan için toplam değer nedir" sorusu. 2025'in ikinci yarısında yapılan İK araştırmalarına göre büyük ölçekli şirketlerin %70'i, çalışan memnuniyetini artırmak için maaş dışı fayda kalemlerini genişletti.

19