Kadın işçiler, hamilelik ve doğuma bağlı haklarını kullanmaları nedeniyle iş yerlerinde ayrımcılık görebiliyor. Bu durumda kanunlar kadın işçiyi nasıl koruyor
İşverenin eşit davranma borcu İş Kanunun 5. maddesinde düzenlenmiştir. Madde hem mutlak ayrımcılık yasaklarını düzenlemiş hem de aynı durumda olan işçilere farklı işlem yapılmasını yasaklamıştır. Mutlak ayrım yasakları dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayalı olarak yapılan ayrımcılıktır. Ayrımcılık yasaklarına aykırılık halinde işçinin dört aya kadar ücreti tutarında bir tazminattan başka yoksun bırakıldığı haklarını talep imkânı bulunurken, mutlak ayrım yasakları kapsamında olmayan ve fakat eşit işlem borcuna aykırılık oluşturan diğer durumlarda sadece yoksun bırakıldığı hakları talep etme imkanı bulunmaktadır. Bu noktada kadın işçilerin hamilelik ve doğuma bağlı haklarını kullanmaları nedeniyle farklı işleme tabi tutulmalarının özel olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Hamilelikte fesih
Yargıtay önüne gelen bir olayda (Y9HD, 17.09.2015, 18355/26031), davacının 7 aylık hamile olduğu sırada işyerinde üretim elemanı olarak çalışırken işten çıkarılmasını geçersiz fesih olarak kabul etmiştir. Yargıtay kararında; davacının iş sözleşmesinin davalı işverence feshedildiğini belirttikten sonra, feshin davacının hamileliği nedeni ile gerçekleştirildiğini, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18/3-d bendinde işçinin hamileliğinin fesih için geçerli neden oluşturmayacağı düzenlendiğini, feshin salt bu nedenle geçerli nedene dayanmadığının anlaşıldığını, mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmesinin isabetli olduğunu vurgulamıştır. Bu kararını verirken davacı ile birlikte 3 hamile kadının iş akdinin de feshedildiğini ve o dönemde başka işçi çıkarımı da olmadığını, iş akdinin sonlandırılmasından sonra davalı işverenin eleman almaya devam ettiğini de dikkate almıştır.
Yarım veya kısmi çalışma
Kadın çalışanlara altı aylık ücretsiz izin hakkının yanı sıra isterlerse doğum izninin bitiminden itibaren ücretsiz izin yerine Kanunda sayılan sürelerle yarım çalışma hakkı tanındır. Ayrıca ebeveynlerden ikisinin da çalışıyor olması durumunda, ikisinden birinin kısmi süreli çalışmaya geçme hakkı da getirildi. Çalışan doğuma bağlı haklarını kullandığı için işten çıkarılamayacak. Hatta bu hakların kullanılmasının akabinde ya da hemen öncesinde başka bir gerekçe gösterilerek işten çıkarılması, bu hakların kullanılmasını engellemek amacıyla çalışanın işten çıkarıldığı iddiasını gündeme getirecek. Bu durumda işveren bahane olarak kullandığı işten çıkarma nedenini daha güçlü bir şekilde ispatlamak zorunda kalacak, ispatlayamadığı takdirde sonuçlarına katlanmak zorunda kalacak.
Feshe zorlama
Kimi işverenler hamilelik veya doğum nedeniyle iş sözleşmesini sona erdirmek yerine, kadın işçiye yönelik ayrımcı uygulamalarla kadın işçinin kendisinin işten ayrılmasını sağlamaya yönelebiliyorlar. Bu şekilde işten ayrılmak zorunda kalan kadın işçi dava sonucunda kıdem tazminatını almasına rağmen, kendisi işten ayrıldığı için işe iade davası açamıyor. Yargıtayın, doğum sonrası kadın işçinin işinin, uzmanlık alanı olmayan bir işle değiştirilmesini ayrımcılık olarak değerlendirildiği kararından hareketle, bu tür durumlarda kıdem tazminatına ek olarak ayrımcılık tazminatı da talep edebileceği anlaşılıyor.