'Pas oyunu' dersleri!

İlk yarı boyunca gördükleri karşısında memnunluk duyacak az sayıda birileri varsa ülkede onlar Galatasaraylılar olmalı. Öyle ya, milli takımı sahada tutan sadece bonservisine 36 milyon Euro harcadıkları Uğurcan Çakır'dı! İki takım arasındaki fark belirgin olmasına belirgindi ama bunun nedenleri üzerine kafa yoranımız kaç kişi, işte orası meçhul. İspanya takımı pas oyunuyla bizimkileri topun peşinden koşturup dururken gerektiğinde geri, gerektiğinde yana paslarla sükunet içinde hücuma hazırlandı. İlk devre attıklarından daha fazla kaçırırken ceza sahası çevresi ve içinde birbirlerini bulmakta en ufak zorluk yaşamadılar. Pas konusunda o denli gelişmişlerdi ki, yanlarına yaklaşıp atak başlangıçlarını engellemek için 'Taktik faul' yapılmasına dahi izin vermediler. Devre bittiğinde milli takımın faul yapma sayısı sadece üç idi. Öyle bir ilk devre düşünün ki, kimin nerede, ne zaman bulunacağını ve bulunduğu yerde nasıl davranacağını otomatikleştirmiş olan İspanya tempoyu yükseltmeden 3 gol atıp fazlasını kaçırdı. İkinci devre de ilkinden farklı değildi. Çocukluklarından bu yana pas oyunu konusunda eğitilen İspanya Miili Takımı oyuncuları tek tek yetenekli olduklarını gösterme ihtiyacı hissetmeksizin toplu oynama becerileriyle 6 gol buldu.

Haberin Devamı ›