Daha çok yolu var

Maç öncesinde çeşitli kanallarda yapılan analizleri, tahminleri izleyenler futbolda ciddi bir 'Düşünce fukaralığı' olduğunu ilk devre sonunda fark etmiştir sanıyorum.

Haberin Devamı ›

Futbol onların anlattığı gibi bir oyun hiçbir zaman olamadı. Bu nedenle ilk maçın skoruna aldanıp klişe yorumlara batmış, olanı olduğundan daha büyük gösterme hastalığına tutulmuş nice değerlendirme izleyip durduk gün boyu. Oysa ilk maç dahil Beşiktaş'ın hazırlık maçlarını izleyenler bu takımın dengesini bulabilmesi için hayli zaman gerektiğini fark etmiş olmalıydı. Kulüp Başkanı Serdal Adalı'nın teknik direktörünü korumak için 'Bu kadroyla bundan daha iyisi oynanamaz' mealindeki problemli yaklaşımı da futbolun 'Çok para harcamayla' eş değer tutulduğu anlayışın somut göstergesiydi. Dünyada tersi onca örnek varken hala bu tezin işleniyor oluşu bunu kabul eden kitlenin kalabalıklığıyla doğru orantılı maalesef. Görülüyor ki Beşiktaş epeydir tempo, ritm bulacak antrenman seviyesine ulaşmış deği. Sık sık değişen idari, teknik ve oyuncu kadrosuyla bu zaten mümkün olamazdı. Üstüne üstlük her gelen yönetim diğer iki İstanbullu'nun transferlerine bakarak takıma 'Pahalı oyuncu' doldurma hevesine kapılmış taraftarlarını tatmin etmeyi görev bilince iş iyice içinden çıkılmaz bir hal aldı.

Haberin Devamı ›

Kazandı ama...

Dün gece ilk devredeki temposuz oyun başka türlü açıklanamaz sanırım. Ortada etkin bir 'Takım davranışı' olmayınca devre arası değerlendirmelerde bazı oyuncuların 'Sazı eline alması' gerektiğini vaaz eden anlatı kapladı ortalığı. Bu sazı ele alacak olan oyuncular da 'Pahalı, özel oyuncular' olacaktı tahmin edileceği gibi. 64'te oyundan çıkan Orkun Kökçü örneğin, bu haldeki bir takım da o sazı eline istese de alamazdı! İşte futbolu doğru yerden kavramak tam da buradan geçiyor; iyi oyuncu iyi olmak için takıma ihtiyaç duyar o aynı oyuncu marifetiyle takıma sadece yardım eder, katkı verir. Her şeyi yapamaz. Kazanmasına kazandı Beşiktaş ama görüldü ki eksikleri kazanımlarından hala daha fazla.. Bu açığı kapamanın daha çok çalışmaktan başka bir yolu da yok. Ve son olarak, Dolmabahçe'deki boş tribünler için yere göğe sığdırılamayan o 'Muhteşem taraftar'a da gün içinde bir kaç kelime etmesi gerekir teknik ve idari yöneticilerin.