Anahtar sakin kalmakta!

Kuşkusuz iki takım için de zor maç ama Fenerbahçe için daha zor. Kaybetmesi değil kazanamaması durumunda dahi camia üzerindeki tedirginlik katsayısı yükselecek. Çünkü ''Şimdiye kadar çok da dişli takımlarla karşılaşmadı'' türünden bir anlatı dolaşıyor ortalıkta ve son haftalardaki sonuçlar da bu anlatıyı destekler nitelikte göründü. Beri yandan art arda iki Galatasaray maçı da yakında onları bekliyor. Beşiktaş açısından zor ama rakibine göre daha ''az zor''. Maçın zorluk derecesini ve ''ev sahibi olma'' halini abartmazlarsa daha rahat oynayabilirler ve bu da sezon başından bu yana dört başı mamur bir maç oynamamış takım için fena da olmaz. Ama maçı ''Yeni yönetime ve taraftara hediye'' haline getirirlerse zaten iki yakası bir araya gelmemiş oyunları tuzla buz olabilir.

Haberin Devamı

Fred'in dönüşüyle...

Beşiktaş açısından formül, ''rahatlık'' ve ''eğlenmeye çalışmak'' olmalı. Ne var ki bu iki tanım bizim topraklarda ''boş vermişlik'' olarak anlaşılıyor. Fakat oyunun dolayısıyla futbolun özü esasen bu kavramlar üzerine kurulu. Atletizm, antrenman, taktik bu amaçlara ulaşmanın sadece aracı... Beri yandan kadrolar, oyun ezber ve uygulamaları düşünüldüğünde Fenerbahçe en az yarım puan da olsa önde! Fred'in dönüşüyle sezon başı oyunlarına dönemeseler de en azından bu vaadi taşıyorlar. Beşiktaş ise sezon başından bu yana daha çok rakiplerinin etkisizliğine bağlı olarak fikstürün tepesine yakın durabiliyor. Bu belirsiz oyunun tek umudu içeride oynuyor olmaları.