Cem Dizdar

Fanatik

Oynamadan kazandı

Ülkemizin ilk yarıları can acıtıcı sıkıcılıkta geçen onlarca maçından birinin daha kurbanı olduk hep birlikte! Haydi "Antalya'nın gücü belli" denilecektir Peki ya küresel şöhretli bir hoca, onca sükseli oyuncu ve bir o kadar sükseli transferlere rağmen Fenerbahçe'nin mecalsizliği nasıl açıklanır acaba Hele ki Galatasaray'ın son maç skorunun getirdi

Ekol farkı

Öncelikle Mustafa Hekimoğlu ile böyle bir maça çıkmak şaşırtıcıydı. Ajax Teknik Direktörü Farioli'nin de, "Beşiktaş'ın böyle bir 11'le maça çıkacağını düşünmüyordum. Ancak Galatasaray ile Süper Kupa maçını bu 11'le bitirmişlerdi. Mustafa Hekimoğlu çok iyi futbolcu. İyi bir ilk 11" dediği göz önüne alınırsa durum daha doğru anlaşılır. Oyun ilk devre

Bir ihtimal daha vardı!

Ülke vasatını bir parmak aşabilen ilk yarının dişe dokunur bir kaç ceza sahası içi etkinliği Beşiktaş'tan geldi. Topla rakiplerine göre daha çok haşır neşir olsalar da Trabzon maçında olduğu gibi ağırlıklı etkinlikleri yine "şut seçeneği"ydi. Gerçi golü de oradan buldular. Eyüp ise bekleyip defans arkasına koşmayı planlamış görünüyordu. Bunu da bir

En zor maçı kazandı

Maça Fenerbahçe etkin başladı göründüyse de 16. dakikada önce Çağlar döneninde ise Fred ortaladı. Bu tip hücumlara "futbolda orta yapma sorunu" denmiyor nedense!.. O top beklendiği gibi savunmadan döndü lakin o dönüş bir Galatasaray golü olarak nihayete eremediyse onlar da rakipleri gibi hücumda "acemice" davrandıklarındandı! Düzenliydi Galatasaray

Bu kadar orta gerekli miydi

Öyle bir maç ki, gerek teknik adam değişikliğine giden Trabzon'un gerek bu değişikliğe bağlı belirsizlik nedeniyle Beşiktaş'ın ne yapacağı merak konusuydu. Şenol Güneş orta sahayı Batista Mendy, Okay Yokuşlu ikilisiyle sertleştirmeye çalışırken Giovanni Van Bronckhorst bu alanı tek savunmacı Al Musrati bir de top yapacağı, Gedson Fernandes ile tahk

Temposuzluk!

Sezon başından bu yana Beşiktaş bol gollü maçların takımı olması neticesinde Sivas'ın ilk devreyi dengede tutmaya çalışan bir düzende oynaması anlaşılırdı. Topla az oynayıp, kale önünde geçirgenliği minimuma indirmeyi hedeflemişlerdi. VAR'dan gelen penaltı olmasa ''Başardılar'' da denebilirdi. Gerçi gol beklentisi yüksekti Beşiktaş'ın ancak oyunund

Maçı çözen ustalar oldu

Maçı 15'er dakikalık bölümler olarak ele alırsak ilk bölüm planları da niyetleri de olabilecekleri de anlatıyordu. İki takım da top ile pas arasındaki ilişkinin kıymetini biliyor, ısrarla 'Top ayağa' oynuyordu. Bilinir, herhangi bir şeyi iyi yapmak 'Tekrar'a, dahası 'Geliştirilen tekrar'a bağlıdır. Bu bağlamda geriden oyun kurma konusundaki ısrar,

Yazan ve yöneten Van Bronckhorst

Temposu, arzusu, teorisi yerli yerinde bir Beşiktaş izledik ilk yarıda. Lugano'yu kalesinden olabildiğince uzak tutarken atak yapmak ya da yenileme konusunda gelişen bir takım görünümündeydi. Bazı pas tercihleriyle rakip savunmacılar ve mesafelerin ayarlanması konusundaki ayrıntıların halledilememesi devreyi tek golle kapatmalarındaki önemli etkenl

Çaresiz bıraktılar

Adım adım yükselen Fenerbahçe oyunu açısından lig için önemli bir eşik maçı Devre sonu yaklaşırken tehlikeli olabilecek atağı dışında Rize'yi kendi ceza sahalarının hayli uzağında tutmayı başardılar ilk devre. Lakin Lugano Teknik Direktörü Mattia Croci-Torti'nin de işaret ettiği gibi tüm topları Edin Dzeko'ya ulaştırmayı hedefledikleri için onlar d

Savunmada eksikler

Teknik adamları Giovanni Van Bronckhost'un deyişiyle ''stabil'' görünmese de Beşiktaş takımı sahada birbirini bulma konusunda gittikçe daha da gelişiyor. Dün akşam ilk yarı boyunca topu ev sahibine göre daha çok elinde tutan da onlardı. Topu sakince gezdirme konusunda ciddi sıkıntı yaşamadılar. Ancak ilk devrede önde oldukları bölümde yapılmaması g