Malum Türkiye ve Bulgaristan birbirine'komşu'diye hitap eder. Başlıktaki'zdrasti'ise'merhaba'demek Bulgarca'da...

Evet, Bulgaristan'da çok sayıda soydaşımız var. Büyük zulümler gördüler, malları ellerinden alındı, milyonlarcası Türkiye'ye göçtü. O acı günler geride kaldı ve bugün iki ülke arasında ticaret köprüsünde önemli bir hareketlilik gözleniyor. Geçtiğimiz günlerde, Bulgar-Türk Ticaret ve Sanayi Odası'nın (BULTİŞAD) Bulgar-Türk Ticaret Forumu düzenlendi. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen forumda, iki ülkenin iş dünyasının önemli temsilcileri katıldı. Ben bizzat katılamadım ama forumların medya ayağında görev üstlenen Önder Barlas'tan aldığım bilgiler, çok yakında önemli gelişmelerin habercisi gibi aslında...

DEİK Bulgaristan İş Konseyi Başkanı Zeki Sarıbekir başkanlığında çok önemli görüşmeler gerçekleştirilmiş ülkede.

Malum Bulgaristan bu ay sonu itibarıyla'SchengenBölgesi'ne dâhil oluyor. Yani, vize anlamında da Avrupa'nın tam anlamıyla bir parçası olabilecek özellikler taşıyor. Gerek BULTİŞAD Onursal Başkanı Fikret İnce, gerek Zeki Sarıbekir'in yoğun gayretleriyle düzenlenen buluşmalarda Türk şirketlerini davet eden Bulgaristan'ın avantajları da sıralanmış... Birincisi ülkede maliyetler çok düşük. Bankacılık sistemi oldukça iyi. İş gücü derseniz, teknoloji alanında dahi çok yetkin bir iş gücü var. Yatırım kredileri çok avantajlı faiz oranlarıyla verilebildiği için bu ülkede yatırım yapıp ürünleri oradan Avrupa'ya satmak gümrükler açısından da büyük avantaj olabilir...

Bütün bu avantajları görüp ülkede yatırıma başlamış 150'nin üzerinde Türk şirketi var zaten. Bulgaristan vatandaşları son yıllarda düşük TL sebebiyle Edirne'yi komşu kapısı yaptı bile. Aldıkları ürünleri ülkelerinde satanlar, araçlarını Türkiye'de tamir ettirenler ve daha neler neler... Sadece bu bile ilişkilerin hızlı gelişeceğinin işaretlerinden biri aslında...