Zamanlama mükemmel mi, yoksa 'Israr' mı

Dünyaca ünlü galerilerin kepenk kapattığı, kurumsal koleksiyonların küçüldüğü, sanat piyasasında güven krizinin açıkça hissedildiği bir dönemde Londra'nın en prestijli bölgelerinden Mayfair'de yeni bir galeri açmak sizce cesaret mi, yoksa inat mı

İstanbul merkezli Dirimart'ın, 9 Eylül'de Londra'da bir şube açması, tam da bu soruyu akla getiriyor.

Cevabı ise ilk sergide saklı: 'Israr, hâlâ'.

Ayşe Erkmen, Türkiye çağdaş sanatının sayılı uluslararası isimlerinden biri.

Yerleştirmeye, mekana, bağlama ve izleyiciye yönelik her işinde, görünür olanla görünmeyen arasındaki ilişkiyi kurcalayan sanatçı, Londra'da açılan bu yeni Dirimart galerisinde yedi yeni yapıtıyla karşımızda.

Bu sergi, Erkmen'in 2013'te Barbican'daki sergisinden bu yana İngiltere'deki ilk kişisel sergisi olma özelliğini de taşıyor.

Ama bu açılışın asıl önemi yalnızca Erkmen'in eserlerinde ya da Dirimart'ın uluslararası açılımında değil; sanat dünyasında güvenin sarsıldığı bir dönemde yapılan bu stratejik hamlede yatıyor.

Son yıllarda dünyanın dört bir yanından galeriler, ekonomik dalgalanmalar, üretim maliyetleri, değişen koleksiyoner alışkanlıkları ve dijitalleşmenin getirdiği yeni dengeler nedeniyle ya kapandı ya da küçüldü.

Sanatçılar ise, eserleri satılmış olsa bile ödemelerini alamadıkları galeri iflaslarıyla uğraşmak zorunda kaldı.

Koleksiyonerler ödeme yaptıkları halde aldıkları eserlere kavuşamadı.

İşte böyle bir atmosferde, Türkiye'den bir galerinin, hem de Londra'nın en pahalı ve en rekabetçi sanat bölgelerinden birinde fiziksel bir mekan açması önemli.

Dirimart, bu adımıyla geçici dijital çözümlerin ötesine geçerek kalıcı bir varlık göstermeyi, bağ kurmayı ve üretim süreçlerine yatırım yapmayı seçiyor.

Levent Özmen galeri direktörü olarak yaptığı açıklamada "Bu açılım sadece Batı'ya açılmak değil, farklı coğrafyalar arasında etkili bir diyalog kurma hedefinin bir devamı" diyor.