Pazartesi akşamı Londra'da tasarım dünyasının önde gelen isimleri Londra Tasarım Festivali için V&A East Storehouse'da bir araya geldi.
2003 yılından bu yana düzenlenen festival, her yıl Eylül ayında şehrin dört bir yanına yayılan etkinliklerle bir tasarım haritası çiziyor.
Bu haritada bazı isimler öne çıkıyor, bazı projeler ses getiriyor. Ama en çok öne çıkan Londra Tasarım Madalyası ödülleri oluyor.
Bu yıl ödül, ışıkla dans eden formlarıyla tanınan Michael Anastassiades'e verildi.
Hem ticari hem entelektüel bir çizgiyi koruyabilmesiyle dikkat çekiyor Anastassiades.
Hatırlayacaksınız, daha önce bizim için çok özel bir isim almıştı bu ödülü: Hüseyin Çağlayan.
2018 yılında aynı madalyayı kazanan Hüseyin Çağlayan, moda tasarımıyla başladığı kariyerini zamanla disiplinlerarası bir sanatsal üretime dönüştürdü.
Bu yıl yalnızca Anastassiades değil; farklı alanlardan üç önemli isim daha madalya aldı.
Bunlardan biri, daha önce birebir röportaj yapma fırsatı da bulduğum, mimarlık dünyasının yaşayan efsanelerinden Lord Norman Foster.
90 yaşına merdiven dayamış olsa da hala enerji dolu, hâlâ geleceği inşa ediyor.
Foster'a Yaşam Boyu Başarı Madalyası verildi.
Tasarım Inovasyon Madalyası ise Sinead Burke'e gitti.
Burke, fiziksel farklılıkların tasarımla yok sayılmadığı, aksine temsil edildiği bir dünya hayal ediyor.
Bu madalya da bu çabasının onay belgesi oldu.
Genç yetenekleri onurlandıran ödül ise Japon kökenli Rio Kobayashi'ye verildi.
Geleneksel Japon marangozluğunu çağdaş formlarla harmanlayan Kobayashi, tasarımın geçmişle gelecek arasında bir köprü olduğunu hatırlatıyor bize.
Tasarım ödüllerinin her yıl gündeme getirdiği önemli birkaç konu var.