Aynı gün önce Zeynep Atakan'ın 'Amy' belgeseli ile Oscar ödülü kazanan Asif Kapadia ile gerçekleştirdiği özel söyleşiyi izledim.

Sonrasında ise 'Soyut Dışavurumcu Bir Dostluğun Anatomisi Veyahut Yan Yana'nın Zorlu PSM'deki galasına katıldım.

Haluk Bilginer ve Feyyaz Yiğit'in başrollerini paylaştığı, Mert Baykal'ın yönetmenliğini üstlendiği 'Yan Yana', son zamanlarda izlediğim en iyi film.

Yapımcı Muzaffer Yıldırım, boşuna "Kariyerimde beni en çok heyecanlandıran film" demiyor.

Gişe rekorları kıran Fransız yapımı 'Can Dostum'dan (Intouchables) uyarlanan'Yan Yana', yamaç paraşütü kazası sonucu boynundan aşağısı felç kalan varlıklı iş insanı Refik ile yardımcısı olarak işe alınan, geçmişi karışık Ferruh arasında gelişen beklenmedik dostluğu anlatıyor. Senaryosunu Aziz Kedi, Feyyaz Yiğit ve Mert Baykal'ın birlikte kaleme aldığı, NuLook Production yapımı 'Yan Yana'yılın gişede en iyi açılış yapan yerli filmi oldu.

Bu yıl birçok film seyrettim, bazıları teknik açıdan iyiydi, bazıları oyunculukla parladı, bazıları konunun ilginçliğinden beslendi.

Ama çok azı böyle hissettirdi.

Çünkü 'Yan Yana', sadece güldüren bir komedi değil.

Çok sevdiğimiz ama unutmaya başladığımız sinemaya gitme ritüelini de yeniden hatırlatan bir deneyim oldu.

İyi bir film, karanlık bir salon, dev bir perde ve bütün salonun aynı anda kahkahalar atması, bu filmde hepsi bir aradaydı.

Şaşırtıcı ama telefonuma bir kez bile bakmadım.

Filmin ilk yarısı o kadar komik ki, neredeyse her sahne seyircinin kahkahalarıyla bölünüyor.