Rövanş sonrası gastroekonomi

İstanbul'da gerçekleşecek Global Gastroekonomi Zirvesi öncesinde TURYİD Başkanı Kaya Demirer, Gastroekonomi Zirvesi Komite Başkanı Ebru Koralı ve TURYİD yönetim kurulu üyeleriyle konu başlıklarını konuştuk.Gastronomi ülkelerin en iyi pazarlama araçlarından biri. Ne yazık ki şimdiye kadar kendi mutfağımızı dünyaya yeterince tanıtmayı başaramadık, Türk mutfağını yeterince markalaştıramadık. Yurt dışında yeni açılan Türk restoranlarının İngiliz yazarlardan acımasız eleştiriler almasının nedenlerinden biri de bu. Tabii ki bulundukları şehirlere adaptasyonda zorluk çekmelerinin de etkisi çok, ama yabancı yemek yazarlarının Türk mutfağı denilince aklına sadece kebap gelmesinin de etkisi var. Daha önümüzde uzun bir yol olduğunu kabul etmek lazım, iyi şeflerle ve vizyonerlerle iş birliği yaparak ve doğru stratejiyle Türk mutfağını markalaştırabilmek için.21-27 Mayıs'ta yurt dışında düzenlenecek Türk Mutfağı Haftası da 11 Mayıs'ta İstanbul'da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleşecek Global Gastroekonomi Zirvesi de bu konuyu daha çok gündeme getirerek bunu başarmamızda önemli rol oynayacak.Bu hafta TURYİD (Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği) Başkanı Kaya Demirer, Gastroekonomi Zirvesi Komite Başkanı Ebru Koralı ve TURYİD yönetim kurulu üyeleriyle Kuruçeşme'de Park Fora'da bir araya geldik ve 3. Global Gastroekonomi Zirvesi'nin konu başlıklarını konuştuk. Nereye gidiyoruzZirvenin ana konusu: Post pandemide nereye gidiyoruz konusuna derin bakış. "Pandemide çok kan kaybettik. 20 milyar dolarlık yeme-içme sektörü cirosu 2021'de 12 milyar dolara düştü, 2022'de ise beklenti 15-16 milyar dolar civarında. Şimdi ise beklediğimiz rövanş oldu, güçlü bir geri dönüş var. İş ve ciro var ama 2022 kar yılı değil, ar yılı" diyor Kaya Demirer ve "Sektördeki en büyük sorun insan kaynağı. En iyi çalışanlarımızın bir kısmını yurt dışına kaptırdık" diye devam ediyor. Develi'nin 4. kuşağı Nuri Develier de bu görüşe katılıyor, "Beyin göçü değil, emek göçü var" diyor. Servis ekibini geliştirebilmek için iyi restoranlara müşteri olarak gönderdiklerini ve daha sonraki toplantılarda deneyimlerini çalışma arkadaşlarıyla paylaşmalarını istediklerini anlatıyor.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6738543;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6738543;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarcagdas-ertunarovans-sonrasi-gastroekonomi-6738543' });Her restoranın yapması gereken bir uygulama aslında bu. Kaya Demirer, üniversitelerle yapılan iş birliklerinin önemine de dikkati çekiyor: "Şu anda Türkiye'de tam 86 üniversitenin gastronomi bölümü var, artı mutfak okulları ve liseler var. Özyeğin Üniversitesi ile imzalanan protokolle artık üniversite öğrencileri TURYİD üyesi restoran ve otellerde staj yapıp, 360 derece eğitim yapabilecek. Bu sektör için önemli dönüşüm."Konu gastronomi şehirlerine geliyor. "Gastronomi ve tarihi birleştirirseniz 1 artı 1 eşittir 5'ten fazla etkisi oluyor" diye devam eden Kaya Demirer, Gaziantep, Hatay, Afyon'u örnek veriyor, "Adana da gastronomi şehri olmalı" diyor.Yüzyılı aşan markalarZirvede, "Türk Mutfağına Övgü" başlığı altında, Balıkesir'in dolayısıyla Kuzey Ege'nin gastronomi destinasyonuna dönüşümü de konuşulacak. Restoran sektörünün geleceği de bulut mutfaklar ve drone ile servis konusu da masaya yatırılacak.