Mert Alaş: Objektifin ötesine geçen sanatçı

Her dönemin bir dili, bir duruşu, bir imzası var.

Moda dünyası söz konusu olduğunda ise o imza genellikle bir lensin ucunda, bir vizyonun derinliğinde beliriyor.

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan Yves Saint Laurent'in Sonbahar/Kış 2025 kampanyası da tam olarak böyle, sıradan bir reklam filminden çok daha fazlası.

Moda, şiir ve sinemanın bir araya geldiği bu proje gurur duyduğumuz Türk fotoğrafçı Mert Alaş imzalı.

Los Angeles'ın ışıltısında, palmiye ağaçlarının gölgeleriyle süslü bir dünyada geçiyor film.

Başrollerde ise iki ikonik figür, Kate Moss ve Chloe Sevigny var.

İkisi de '90'lardan bugüne stilin ve bağımsızlığın zarif temsilcileri.

Mert Alaş'ın kamerasında birer karaktere dönüşüyorlar.

Çünkü Mert Alaş sadece fotoğraf çekmiyor; hikâye yazıyor, karakter yaratıyor, rol dağıtıyor.

"Ben sanatçıyım," diyor Mert Alaş, "Fotoğrafçı olarak konumlandırmıyorum kendimi."

Çok haklı.

Çünkü bu filmde sadece görsel diliyle değil, yazdığı şiirle de karşımızda.

Kate Moss'un seslendirdiği şiirde şu cümle yankılanıyor:

"I've run through cities that forgot my name / And left fingerprints in places you'll never find." ("Adımı unutan şehirlerde koştum / Parmak izlerimi senin asla bulamayacağın yerlere bıraktım.")

Filmin sonuna doğru ise Moss'un sesiyle gelen o final dizesi, izleyeni tam kalbinden vuruyor: "I leave before the music stops / Every f.cking time." ("Müzik durmadan ayrılırım. Her zaman.")

Film boyunca Moss ve Sevigny birer hayalet gibi Los Angeles'ın mekânlarında dolaşıyor.

Bazen bir havuzda çıplak, bazen sahilde tek bir paltoya sarılmış…