Alexander McQueen bir moda tasarımcısından çok bir hikâye anlatıcıydı.

Tasarımlarıyla podyumu zaman zaman tiyatro sahnesine çeviriyordu.

Çok erken yaşta hayata veda etti, şimdi ise McQueen'in hikâyesi yeğeni Gary James McQueen tarafından sahneye uyarlanıyor.

New York'un Hudson Yards bölgesinde, Eylül ayında perdelerini açacak olan 'The House of McQueen', tasarımcının hayatını ve ruhunu bir tiyatro eserine dönüştürüyor.

Oyunun New York'taki mekanı, Manhattan'da 20 yıl sonra inşa edilen ilk yeni tiyatro sahnesi olan The Mansion at Hudson Yards. Bu proje için Gary James McQueen kendisine hep "Lee bunu nasıl yapardı" sorusunu sormuş.

McQueen'in doğup büyüdüğü Doğu Londra mahallelerinden Givenchy'deki şaşaalı ama sıkıcı günlerine; annesinin ölümünden Kate Moss'un hologramına kadar uzanan bir yolculuk bu.

Ama oyunun asıl çarpıcılığı, McQueen'in iki farklı kişiliği arasında gidip gelmelerinde yatıyor.

Sahnedeki Lee, zaman zaman bir çocuk, zaman zaman tanrılarla konuşan bir sanatçı…

McQueen'in ardında bıraktığı tek miras markası değildi.

Onun gerçek mirası, hayattayken kurduğu ve hâlâgenç sanatçılara ilham olan Sarabande Foundation.

2006'da kurulan bu vakıf, ismini, McQueen'in favori klasiklerinden biri, Handel'in "Sarabande" adlı eserinden alıyor.

Vakıf, genç moda tasarımcılarını, sanatçıları ve zanaatkarları destekliyor.

Onlara sadece fon değil, yaratıcı bir çevre, risk alabilecekleri bir alan sunuyor.

"Yardımlaşmak ve paylaşmak, Sarabande'in kalbi," diyor vakfın direktörü Trino Verkade.