Lüks tüketimin pandemiden sonra yaşadığı altın çağ sona erince moda dünyasında da taşlar yerinden oynuyor. İşte, Giorgio Armani'nin kaybı ve hemen ardından New York Moda Haftası ile başlayan moda gündemi
New York Moda Haftası, 2025 Sonbahar-Kış sezonunu açarken konuşulan tasarımlar ya da trendler değil, stratejiler ve tabii krizlerdi. Çünkü lüks modanın pandemiden sonra yaşadığı altın çağ çatırdıyor. Satışlar, 2008 krizinden bu yana ilk kez bu denli düşüş gösteriyor ve sektör ağır sonuçlarla yüzleşiyor.
Artık lüks yalnızca fiyatla ölçülen bir ayrıcalık değil, anlam ve aidiyetle inşa edilen bir deneyim hâline gelmek zorunda. İş dünyasında modanın nabzını tutan BoF'a göre, "Lüksün büyük sorunu dış etkenlerden çok içeriden kaynaklanıyor." Birçok büyük modaevinin yaptığı 'Greedflation' yani durmaksızın fiyat artırmak ama buna değer katmamak, tüketicinin sabrını tüketti. Şimdi sıra, markaların bu güven kaybını nasıl onaracağında.
2025, lüks modanın krizle yüzleştiği, ancak teslim olmadığı bir yıl. Çin'de tüketici hâlâ temkinli. ABD'de orta sınıf alım gücünü kaybetmiş durumda. Ancak Orta Doğu ve Güneydoğu Asya gibi yeni pazarlar yükseliyor. Markaların buradaki stratejileri daha kültürel, daha yerel ve daha samimi olmak zorunda.
Krizden yaratıcı çıkış
Genel kanı, artık makroekonomi bahane olamaz. Lüks markalar, içerikten ve deneyimden kaçtıkça, yalnızca kâr değil, kimlik de kaybediyorlar. Yeni lüks; sessiz zenginlik, deneyim derinliği ve yaratıcı sadelik. '70'lerde bir gece kulübü olan ve çok kısa süre açık kalan Studio 54'ün 2025'te hâlâ anlamlı olabilmesi de ilginç. Moda haftaları artık yalnızca yeni sezon kıyafetlerinin değil, sektörün geleceğinin de vitrini. Bu sezon New York, Londra, Milano ve Paris bize şu soruyu tekrar sorduracak: Lüks, sadece paranın değil, anlamın ve aidiyetin olduğu yerde mi Cevabı hep birlikte göreceğiz.
İşte tam bu iklimde, 6 Eylül'de başlayan ve dün sona eren New York Moda Haftası krizden doğan yaratıcı çıkışlarıyla dikkatleri çekti.
Studio 54'ün geri dönüşü
Valentino Beauty, moda haftasının açılışını efsane gece kulübü Studio 54'ü 43 yıl sonra ilk kez yeniden açarak yaptı. Born in Roma Rendez-Vous koleksiyonunun tanıtımı için düzenlenen bu gece, bir zaman makinesi gibi planlandı. Neon ışıklar, '70'ler disko müziği, Bianca Jagger'ın ikonik beyaz at sahnesine selam duran detaylar...
Gecenin asıl mesajı ise gizliydi: Lüks geçmişe dönerek değil, geçmişin ruhunu bugüne taşıyarak kurtulur. Valentino, bu nostaljik atmosferle hem markasının mirasını onurlandırdı hem de günümüz tüketicisinin aradığı samimiyeti sundu. Studio 54'ün kurucusu Ian Schrager ise bu durumdan memnun olmadığını, Studio 54'ün asla tekrarlanamayacağını açıkladı.
Manşet podyumda atıldı
Brandon Maxwell, "Gazeteler podyumda" temasıyla yazılı basına saygı duruşunda bulundu. Haber metinlerinden ilhamla şekillenen bu koleksiyon, özellikle Z kuşağı tüketicisinin gerçeklik, anlam ve içerik arayışına güçlü bir yanıt gibiydi. Moda sadece süs değil, aynı zamanda duruş da olabilir.
Moda haftasının diğer öne çıkanları Ralph Lauren'in markasının düzenlediği, bol celebrityli defile oldu. 85 yaşındaki Ralph Lauren de defiledeydi. Oprah Winfrey'den Naomi Watts'a birçok ünlü isim de defileyi izledi. Öne çıkan kutlamalar ise Mert Alaş'ın 71 markası için düzenlediği parti, Chanel'in Lauren Sanchez Bezos'un da katıldığı Sofia Coppola ev sahipliğindeki yemeği ve İngiliz Vogue'un önceki yayın yönetmeni Edward Enninful'un yeni dergisi 72'nin lansmanıydı.