Louvre, kendini baştan yaratıyor
Paris'in kalbinde, tarih boyunca sanatın nabzını tutan Louvre Müzesi, şimdilerde iddialı bir dönüşüm sürecinde.
Yalnızca bir mimari restorasyon değil bu, hem yüzyıllık geleneği korumak hem de cesurca geleceğe taşımak için önemli bir adım.
Geçtiğimiz haftalarda duyurulan 400 milyon euroluk "Yeni Rönesans" projesi, sadece turist kalabalığını daha iyi yönetecek bir planlama değil, aynı zamanda 'Mona Lisa' gibi zamanın ötesine geçen bir başyapıtla kurulan ilişkiyi daha anlamlı ve kişisel kılma çabası.
Evet, Louvre'da artık 'Mona Lisa'yı görmeniz için cep telefonlarının havada salındığı kalabalık bir salonun arasında sıkışıp kalmanız gerekmeyecek.
Yeni projeyle birlikte Mona Lisa, yerin altına inşa edilecek 3 bin metrekarelik özel bir galeriyle başlı başına bir destinasyon hâline geliyor.
'Mona Lisa'nın bu yeni yerinde, geçmişini, 1911'de yaşanan meşhur hırsızlığı, dünya sanat tarihindeki kırılma anlarını ve modern kültürdeki önemini de keşfetme fırsatı olacak.
Ziyaretçiler, zamanlı biletlerle içeri alınacak.
Louvre'un direktörü Laurence des Cars'ın dediği gibi: "Amacımız, bu başyapıtla yüksek kalitede bir karşılaşma sunmak, gerçek bir içselleştirme anı yaratmak."
Louvre'un kendini yeniden keşfetme hamlesi 'Mona Lisa' ile sınırlı değil.
I.M. Pei'nin 1989'da büyük tartışmalar eşliğinde tamamlanan ikonik cam piramidi, yıllardır ziyaretçileri karşılıyor.
Ancak bu giriş artık dünyanın en çok ziyaretçi ağırlayan müzesine yetmiyor, hatta bu yüzden Louvre çalışanları yakın zamanda grev de yaptı.
Müzenin Seine Nehri'ne bakan doğu cephesinde, 17. yüzyıl mimarisiyle bütünleşecek şekilde yeni bir giriş planlanıyor.
Burada dikkat çeken şey şu: Müze yönetimi bu kez dramatik ve çarpıcı bir müdahaleden çok, "görünmez bir zarafet" arıyor.
Yeni tasarım, Louvre'un klasik yüzüne saygılı ama çağdaş bir dokunuş olacak.
Bu vizyonun hayata geçmesi için uluslararası bir mimari yarışma açıldı.
Ekim ayında sona erecek yarışmayı 21 kişilik uzman jüri değerlendirecek.
Kazananın 2026 başında açıklanması bekleniyor.
Fransız hükümeti projenin önemli bir kısmını bilet gelirleriyle ve sponsorluklarla karşılamayı planlıyor.
Özellikle AB dışı turistlere uygulanacak 5 euroluk ek giriş ücreti de bu finansmanın bir parçası olacak.