Kapadokya'da beş günlük festival

Yıllar önce Kapadokya'ya ilk gidişim bir parti içindi. Bir içki firması İstanbul gece hayatının tanıdık yüzlerini bir uçağa doldurmuştu. Durum böyle olunca, parti daha uçakta başlamıştı. Arada pilotun uyarı anonslarına rağmen uçağın yarısı ayakta, hatta dans ederek inmiştik. Farklı otellere ayrıldıktan sonra gece açık hava müzesinde uzun masalarda yemek yenmiş, sonra da Boy George'un çaldığı parti alanına geçilmişti. Gecenin finali ise sabaha karşı balon gezisiyle yapılmıştı. Katılanların asla unutamadığı bir partiydi bu. Kalabalığı ya da eğlencesi değil; Kapadokya kadar etkileyici bir yerde olmasıydı partiyi yıllar sonra hâlâ bu kadar unutulmaz yapan. Şimdi ise Kapadokya yine benzer etkiyi yaratacak bir etkinlikle, Echoes From Agartha ile yeniden gündemde. Beş günlük festival 29 Haziran'da başladı, yarın akşama kadar devam ediyor. Echoes From Agartha'da müzik, kültür-sanat ve gastronomi öne çıkıyor. Bu akşamki programda elektronik müziğin popüler isimleri Baba Avangart Tabldot, Elif, Mind Against, Lee Burridge var. Peki, ama bölgenin sosyal hayatta asıl yükselişi nasıl başladı Kapadokya, bir ara Bodrum-Çeşme gibi hafta sonu destinasyonlarından oldu. Nevşehir-İstanbul uçağında da Ürgüp, Uçhisar, Ortahisar hattında da birçok tanıdık isimle karşılaşmak mümkündü.Eskiden yer altı şehirleri gezilirdi, balona binilirdi. Daha sonra nerede ne yemeli, ne içmeli, nerede trekking yapmalı gibi farklı programlar konuşulmaya başlandı. "Buraya İstanbul'dan daha kaliteli turist geliyor" diyordu işletmeciler, 'kaliteli'den kasıt daha çok para harcayan... Malum, Nuri Bilge Ceylan'ın 'Kış Uykusu'nda da arka planda Kapadokya olduğu için ilgi daha da arttı. Ama kabul etmeliyiz, esas değişim Argos'la başladı. Argos, aslında Kapadokya'daki ilk lüks otel değildi ama tanıtımı özellikle İstanbullulara yönelik ve uluslararası ilk oteldi.Nefis manzarasıyla da kısa sürede büyük ilgi gördü. Buraya kadar gelenler 'Asmalı Konak'ın çekildiği Old Greek House'a öğle yemeğine, Ziggy'ye akşam yemeğine gitti. Sacred House'un yıllar içinde ne kadar daha güzelleştiğine, her detayın ne kadar zevkle seçildiğine