Festival değil, kültürel fenomen

Montreux Caz Festivali 59. yılında Quincy Jones'a saygı duruşuyla başladı.

Geçtiğimiz kasım ayında kaybettiğimiz Quincy Jones, Montreux'nün ruhuna en çok işlemiş isimlerden biriydi.

2025'in festival açılış konseri, ona ithafen kurgulanan ve Chaka Khan liderliğinde sahnelenen özel bir geceyle yapıldı.

Montreux Caz Festivali, alıştığımız "festival"lerin sınırlarını zorluyor.

İki hafta boyunca sadece müzik değil; göl kenarında içilen bir kahve, sabaha karşı yürüyüşe çıkan bir sanatçıyla yapılan sohbet, rıhtımda dans eden çocuklar, dağ eteklerinde yankılanan sesler de bu deneyimin bir parçası.

Her yıl 600'ü aşkın ücretsiz etkinlik, 60'ın üzerinde ücretli konser, onlarca DJ seti, atölye, belgesel gösterimi, sergi

Ve bunların tamamı, Claude Nobs'un 1967'de Ahmet Ertegün'e götürdüğü bir kutu İsviçre çikolatasıyla başlıyor.

Evet, yanlış duymadınız.

Claude Nobs'un, Atlantic Records'un kurucusu Ahmet Ertegün'le görüşebilmek için kapısında saatlerce beklediği o gün, bugün UNESCO tarafından koruma altına alınan festival kayıtlarının da temelini atmış oluyor.

Her tür müziğe eşit mesafede duran bir festivalden söz ediyoruz. Adı caz ama sınırları yok.

FKA twigs'ten Alanis Morissette'e, J Balvin'den RÜFÜS DU SOL'a, The Black Keys'ten London Grammar'a uzanan bir çizgide programlanan konserler, müzikseverlerin sınırlarını genişletmeye devam ediyor.

Bu yıl festivali takip edemeyenler üzülmesin, çünkü birçok konser dünya genelinde YouTube üzerinden canlı yayınlanıyor. Montreux Media Ventures'ın prodüksiyonu ve sanat yönetmeni Yann Orhan'ın vizyonuyla izleyiciye ulaştırılan bu yayınlar, konser atmosferini evlere taşıyor.

Türkiye'nin Montreux'deki izi