Bir ikon daha yanlış algılanabilir miydi

Jane Birkin'in orijinal Hermes Birkin çantası, moda tarihinin önemli bir parçası olarak bu hafta Sotheby's'te açık artırmaya çıktı. Peki ama Birkin'i anlayabiliyor muyuz yoksa sadece çantasını taşımakla mı ilgileniyoruz


"Öldüğümde sadece çanta hakkında konuşacaklar," demişti Jane Birkin, hüzünlü bir tebessümle Christiane Amanpour'un kamerasına bakarken. Oysa o çanta, sadece bir çanta değildi. 1980'lerin Paris-Londra hattında doğmuş, 2000'lerin tüketim çılgınlığında kutsallaştırılmıştı; 2020'lerde ise yeni nesil influencer'ların ellerinden düşürmediği bir statü sembolüydü.


Jane Birkin 1970 Haziran'ında Paris'te alışverişte.

Ve şimdi o çanta, Jane Birkin'in orijinal Hermes Birkin'i, tam da onun kehanetini doğrular şekilde, bu hafta Paris'te Sotheby's müzayede salonunda açık artırmaya çıktı. Satışa çıktığı ilk günden beri hiçbir Hermes mağazasında gösterilip alınamayan bu çanta her zaman randevuyla, özel siparişle satıldı.

Tesadüf eseri tasarlandı

1981 yılında bir Air France uçağında başlıyor her şey. Jane Birkin'in ikonik hasır sepeti devrilip de içindekiler, Hermes'in o zamanki CEO'su Jean-Louis Dumas'nın kucağına saçılınca, bir moda efsanesi doğuyor. "Kadınlara yakışacak, büyükçe, kullanışlı bir çanta yapmalısınız," diyor Jane. Hatta uçakta önünde bulunan hastalık torbasına karaladığı bir eskizle anlatıyor derdini. Dumas, bu öneriyi Hermes'in 1920'lerde geliştirdiği "Haut a Courroies" modelinden esinlenerek yeniden tasarlıyor. 1984'te Jane Birkin'e sunulan prototip, zamanla Hermes'in en ikonik ürünü hâline geliyor: Birkin çantası. O an doğan tasarım, bugün hâlâ bir statü sembolü kabul ediliyor. Ama işte Jane Birkin'in gerçeği bundan çok uzaktı. O, çantayı tıpkı bir bez torba gibi kullandı. Üzerine "UNICEF" ve "Medecins du Monde" çıkartmaları yapıştırdı. Fermuarına tırnak makası zincirledi. Çünkü onun için çanta, içine yaşamını sığdırdığı bir alandı.

7 fark nedir

Bugün açık artırmaya çıkan bu orijinal çanta, piyasaya sürülen hiçbir Birkin modeline tam olarak benzemiyor. Onu eşsiz kılan, sadece Jane Birkin'e özel üretilmiş olması değil. Teknik olarak da bir prototip:

Sabit askılı (satışa çıkan modellerde yok)

Boyut olarak 35 santimetre de değil 40 santimetre de, ikisinin arasında

Kapak kısmında "J.B." baş harfleri ve prototip olduğu için O rakamı var

Akseseuarları altın rengi değil, pirinç

Alt köşelerindeki metal ayaklar küçücük

Fermuarı Eclair markasından (bugün artık Riri ile çalışılıyor)

Ve en önemlisi: Kullanılmış. Yaşanmış. Solmuş. Ama orijinal.


Serge Gainsbourg ve Jane Birkin 1977 yılında Almanya'da bir arada.

Jane Birkin'in o çantayı 10 yıl boyunca kolundan düşürmemesi, onu 'aksesuar' değil, 'araç' olarak görmesiydi. Hermes butiklerinde herkesin her istediği çantayı alamadığı bir dünya kuruldu. Aslında belki de Hermes, çantadan çok bir 'onaylanma' hissi satıyor. Ne ironik ki, Jane Birkin bu sistemin parçası olmak istemedi. Hayat boyu yalnızca 5 Birkin çantaya sahip oldu. Hepsini açık artırmalarda hayır kurumlarına bağışladı. Hatta 2015'te krokodil üretim süreçlerindeki hayvan zulmüne karşı Hermes'e bir açık mektup yazarak, isminin çantadan kaldırılmasını istedi. Bu bir 'reklam' değil, bir vicdan meselesiydi onun için. Hermes o süreçleri gözden geçirip Birkin'i ikna etti ama soru hâlâ aynı: Bir objeye yüklenen anlam, onu yaratanın kontrolünden çıktığında hâlâ 'otantik' olabilir mi

2023'te hayatını kaybettiğinde arkasında onlarca film, albüm, kitap ve eylem bırakan Jane Birkin'in en çok konuşulan mirası bir deri çanta olduysa burada bir sorun var demek. Instagram'da birkin etiketiyle poz veren milyonların kaçı Jane Birkin'in hayatını, duruşunu, politik aktivizmini biliyor