Bengi Ünsal, JW Andersonın yüzü oldu

Moda dünyasında artık güzellik ve estetiğin yanı sıra zihin de öne çıkıyor.

Bu yıl Dior'un kreatif direktörü olan, daha önce kendi markası JW Anderson ve Loewe'de yaptıklarıyla da çok konuşulan Jonathan Anderson'un kendi adını taşıyan markasının son kampanyasında bir araya gelen isimler, klasik anlamda bir moda kadrosu değil, aksine bir yazar, yönetmen ve küratör...

Aralarında yönetmen Luca Guadagnino, oyuncu ve yazar Hailey Benton Gatesve Türkiye'de kültür-sanat dünyasının yakından tanıdığı bir isim, Londra'nın önemli kültür-sanat merkezi ICA'in direktörü Bengi Ünsal da yer alıyor.

Anderson, koleksiyonlarını mankenlerle değil, zihinlerine ve kimliklerine saygı duyduğu isimlerle sergilemeyi tercih etmiş.

"Kürasyon bir içgüdüdür, içgüdü bir kimliktir" fikri, bu kampanyanın merkezinde yer alıyor.

Her bir parça, bir stil ifadesinden çok, kişisel birer anı objesi gibi; giyeni temsil ediyor.

Bu yaklaşım sayesinde kıyafetler birer eşya olmaktan çıkıyor. Sezgiyle seçilmiş, zevkle harmanlanmış, kişisel arşivlere dönüşmüş halleriyle; moda bir ifade biçimi değil, bir dil hâline geliyor.

Heikki Kaski'nin fotoğrafladığı, Benjamin Bruno'nun styling'ini üstlendiği kampanya bu hafta paylaşıldı.

Kültürel liderliğin gücü

Bengi Ünsal, Türkiye'den uluslararası kültür-sanat dünyasına uzanan ilham verici bir örnek.

İKSV, Doublemoon Records, İstanbul Caz Festivali ve Southbank Centre derken 2022 yılının Mart ayında, İngiltere'nin 75 yıllık önemli sanat kurumu Institute of Contemporary Arts tarihinin ilk kadın direktörü oldu.

ICA'deki görevine başladığında sadece yeni bir sıfatı değil, yeni bir vizyonu da simgeliyordu.

Ve şimdi, bu vizyon moda dünyasında da yankı buldu.

Bu yılın en dikkat çeken kampanyalarından birinde, hem ICA'in hem de çağdaş kültür-sanat dünyasının yüzü olarak karşımızda Bengi Ünsal, JW Anderson'un yeni global kampanyasının başrolünde.

Sanat dünyasının küratör koltuğunda oturan bir figürün, moda dünyasının vitrininde yer alması ilginç tabii.

Ama aslında tam da olması gereken bu.

Çünkü kürasyon artık yalnızca bir sergi düzenlemek değil; bir bakış açısı oluşturmak, bir kültürel kimlik inşa etmek demek.