Kadınlar onun için "Bize vücudumuzu geri verdi" diyordu. Reklam vermeye hiç inanmadı, "Tasarımlarımı giyenler benim için yeterince reklam yapıyor zaten" dedi.Bir moda evinin "it-bag" diye tabir edilen arzu nesnesi çantaları olmadan da ayakta kalabileceğini savundu.Koleksiyonlarını moda haftalarında inatla göstermedi, markası Prada Grubu tarafından satın alındığında bile. Moda tasarımcılarının yıldızlaştığı bir dönemde bile hep geri planda kalmayı tercih etti.Hiçbir zaman oyunu moda dünyasının kurallarıyla oynamadı.Hatta Anna Wintour'dan Karl Lagerfeld'e modanın dokunulmazları hakkında ne düşünüyorsa açık açık söyledi.Karl Lagerfeld'i karikatürize edilmiş gibi bulduğunu söylerken, "Eline bir gün bile makas almamıştır" diye ekledi.Anna Wintour için "İyi bir iş kadını ama modayı bilmiyor, kendi giydiklerine bakınca zevk sahibi olmadığı belli oluyor zaten. Moda tarihinde kim onun adını hatırlayacak" dedi, herkes "Şeytan Marka Giyer" filmine de ilham veren Amerikan Vogue'un yayın yönetmeninin gözünün içine bakarken.Peki, ama kimden bahsediyorumTam beş yıl önce aramızdan ayrılan Azzedine Alaia.Tunuslu bir moda tasarımcısı.Dior'da başlıyor, sonra bir dönemin efsane moda tasarımcısı Thierry Mugler'le çalışıyor. Daha sonra, kendi markasını kuruyor.Markasını Prada grubundan geri aldıktan sonra Richemont grubuna sattı ama kreatif direktörlüğe devam etti.Her zaman son derece mütevazıydı, "Ben sadece giysileri yapıyorum, modayı kadınlar yaratıyor" diyordu.Şimdi ise Alaia moda evi, markanın şu anki kreatif direktörü Pieter Mulier ile Azzedine Alaia'ya saygı duruşu niteliğinde bir iş birliğine imza atıyor.Picasso seramiklerinden esinlenen Alaia elbiseleri sergilemek ve satmak için önemli sanat galerisi Gagosian ile bir araya geldiler.Pablo Picasso'nun "Tanagra" seramik serisinden ilham alan elbiseler eylül ayında satışa çıkmadan önce Gagosian Shop'ta (çevrimiçi ve Londra şubesinde) ön satışa sunuldu.Bu perakende ortaklığı, Gagosian'ın sanatçılardan ilham alan ürünlere sahip moda