Neyin uğrunda tükettik ömrümüzü En son neyin hayalini kurduk Borcumuzun biteceği günün hayali mi Evlatlarımızın, aydınlık geleceğinin hayalini mi Bir evin, son model bir arabanın hayali mi Sorular uzayıp gider. Hayaller kurulmaya devam eder. Herkesin bir hayali vardır. Kimisinin hayatın bir yerine tutunmak zorunda olduğu hayalleri, kiminin kendisi için istediğini kardeşi için de istediği hayalleri…
Her gün 925 milyon ferdin aç bir şekilde başını yastığa koyduğu dünyada birçok kişinin yalnızca karnını doyurabilmek için gördüğü rüyalar vardır.
Akdeniz sularında yol alırken botunun batmaması için dua eden Suriyeli ananın, yine çocuğunu cami avlusunda banyo yaptıran Suriyeli ananın rüyası vardır.
Çocuğu üşümesin diye saç kurutma makinesini açıp çocuğuna veren, sonra da yan odada intihar eden Emine Akçay'ın da evladını sarıp sarmalayacağı hayalleri vardır...
Yeni doğan çocuğunu havaya kaldırıpFiravun'un zindanlarından mahkeme salonuna doğru yürüyen eşine gösteren Mısırlı ananın rüyası vardır. Firavun düzenlerinin başına yıkıldığı, kölelerin kan ve gözyaşıyla yükseltilen piramitlerin yerin dibine geçtiği yeni bir dünya.
Üç yüzden fazla maden işçisinin vefat ettiği Soma faciasından sağ kurtulan sedyeye binerken "Çizmelerimi çıkarayım mı" diyen Murat Yalçın'ın hayalleri vardır…
Dedem İbrahim'in, İsmail'in teslim olup bıçağın önüne başını uzattığı rüyası vardır.
Bütün bebekleri katleden Firavunlara dur diyecek Musaların, Tur dağından Zeytun dağına uzanan rüyaları vardır.
Hz. Semure'nin, "Bu gece rüyamda bana iki adam geldi, beni bir ağaca çıkarıp oradan da çok güzel ve mükemmel bir eve götürdüler ki, hayatımda ondan daha güzelini görmemiştim. Sonra onlar 'Burası şehitlerin diyarıdır' dediler" dedikleri rüyası vardır.
"Kurmak bize düştü bu kalbi sökülmüş çağı / Buyruk en ağır yükün altına saldı beni" diyen, dirilişi muştulayan şairin esasları, hayalleri vardır.
Babasına onca kitabın arasından DAVAM kitabını getirip önüne koyan minik ellerin istikbalde göreceği hayaller vardır.
Meclis kürsüsünden "Bana ne Amerika'dan!" diye haykıran inancı ve ideali uğrunda fedakârlık yapan genç adamın hasta annesine ekmek götürebilmek için buz üstünde koşan çocuğu anarken titreyen dudaklarının dillendirdiği rüyalar vardır. Yaşanılabilir bir dünyaya dair sarsılmaz bir inançla inandığı esaslı hayaller…

14