Açlık Yok, Park Bahçe Verelim

AKP iktidarları döneminde uygulanan neoliberal politikalar, dünyada sıcak paranın ucuz ve bol olduğu seneler boyunca "sokağa doğrudan yansıyan" bir arıza vermedi. Seçime odaklı ve rakamsal büyümeye indirgenen bir ekonomik bakış, göreli olarak ucuza borçlanıldığı dönemlerde sahte bir zenginlik algısı dahi oluşturdu. "El parasıyla" yani borçla "ürettiğinden fazlasını" tüketen Türkiye, siyasi iktidar eliyle yabancı kaynakların inşaat ve tüketime yönlendirilmesinin ağır faturasını ise özellikle 2018'den itibaren çok sarsıcı şekilde yaşıyor. Siyaset tarihine geçecek bir ibret vesikası olan "verin yetkiyi, görün etkiyi" sloganı, Cumhurbaşkanlığı sisteminin olumsuz ekonomik neticeleriyle anılıyor artık. Ortadaki manzara hem bir yönetememe hali hem de ekonomik manada kocaman bir başarısızlık Toplum olarak içinden geçtiğimiz dönem, Cumhuriyet tarihinin ekonomik açıdan "parmakla gösterilecek" kadar ibretlik(!) bir devri aslına bakılırsa pushfn('ads'); Bugüne dek görülmemiş bir toplumsal fakirleşme ortada olduğu halde, iktidar sahiplerinin ve politika yapıcılarının hiç oralı olmaması ise trajikomik bir durumu yansıtıyor. Mesela, Hazine ve Maliye Bakanı, 21 Mart'ta " Kur korumalı mevduat hesabı devam edecek. Yatırımcının çıkması için bir neden yok. Çünkü Türk Lirası en düşük durumda, daha ineceği bir yer yok, vatandaş rahat olsun" ifadelerini kullanmıştı ve o tarihte 1 dolar, 14,84 lira idi. Aradan geçen 2 ayda, TL, bakanın söylediklerinin aksine "daha da düştü" ve 1 dolar 16,40 liraya çıktı. Hem de "el altından", "arka kapılardan" satılan milyarlarca dolar rezerve rağmen Cumhurbaşkanı, ekonomik krizden de öte buhran nedeniyle insanların aç oldukları eleştirilerine "Vicdansızlık yapma, aç kalan yok" şeklinde mukabelede bulunuyor. Son birkaç yılda geometrik şekilde artan toplumsal fakirleşmeye, ay sonunu getiremeyen milyonlara, ev tutamayacak duruma gelmiş insanlara rağmen böylesi bir ifade gerçekten de ilginç. Ya iktidar sahipleri Türkiye gündeminden korkunç bir şekilde kopup sanal bir gerçeklikte yaşar haldeler ya da kendi iktidarlarına halel gelmesin diye halkın gündemini bilhassa es geçiyorlar. pushfn('ads'); Halbuki milyonlarca insan bilfiil devletten aldıkları sosyal yardımlarla geçiniyor. Devletin kendi kurumları ve hükümetin ta kendisi de bunu bir övünme vesilesi olarak her fırsatta söylüyor zaten. Toplumun gerçek manzarası ne derseniz, insanların haftalığı geçtik günlük ihtiyaçlarını bile ondan bundan kısarak karşılamaya çalışmasıdır. Ekmek dahi alamayıp ucuz halk ekmek kuyruğuna giren insanlar, emekli olduğu halde 3 otuz paralara "çalışmak zorunda olan insanlar"dır gerçek manzara. Türkiye'nin gündemi park, bahçe açmak falan değildir! TÜİK'e göre Türkiye'de yıllık ortalama hane halkı kullanılabilir geliri, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 10,6 artarak 76 bin 733 liraya yükselmiş. Yani aylık 6