Süper Lig'de kadro ve mali büyüklükte bir "süper" takımlar var, bir de orta ölçekli takımlar. Dün bu iki kategorinin temsilcilerinin buluşmasını izledik. Aradaki büyük makası anlamak için ilk yarıdaki topla oynama sürelerine bakmak bile yeterliydi. Galatasaray topla oynamada 78-22 üstünlük sağlamıştı. İlk 30 dakika da isabetli pasta Galatasaray'ın 180-28 üstünlüğü ile geçilmişti.

Traore'nin Muslera'yı zorladığı şut dışında İstanbulspor'un ilk yarıda pek varlık gösterdiği söylenemezdi ve savunmada kalıp maçı tribündeki bir seyirci gibi izleyen ekipti. Maç öncesi hocası Fatih Tekke ile yollarını İstanbulspor, güçlü rakibi karşısında direnç göstermekten uzaktı.

Galatasaray'da Kaan Ayhan bu kez stoperde görev yaparken sezonun joker oyuncusu olacağını gösterdi. İlk yarıda bir pozisyondaki kesiciliği ile dikkat çeken Kaan'ın Abdülkerim ile uyumu da Okan Buruk'a önemli bir mesajdı.

İlk yarıda İcardi ile maçın başında kaleyi zorlayan, Mertens'in direkten dönen topuyla gole çok yaklaşan Galatasaray'ın kazandığı penaltı atışında vuruşu kaçırması ilginçti. Kerem'in önüne bıraktığı topu İcardi'nin boş kale yerine dışarı vurması şaşırtıcıydı. Aynı İcardi ilk yarının sonlarına doğru bu kez zor pozisyonda nefis bir gole imza atarak tabelayı değiştirdi.

Maçın ikinci yarısı ise bildik bir öyküydü. Galatasaray rakibinin zayıflığı karşısında rehavete kapılmış ve ikinci yarı oyundan düşmüştü. Kaybedecek bir şeyi olmayan İstanbulspor, rakibinin oyun disiplininden uzaklaşmasını iyi değerlendirerek maça asıldı ve oyuna dengeyi getirdi. Okan Buruk, oyunu tekrardan lehine çevirmek için Mertens- Zaha hamlesini yaptı. Top kontrolünü yeniden ele almak istiyordu.