Bir tarafta ligin dengelerini alt üst eden, kadro yapısı en güçlü ekip olan Trabzonspor. Diğer tarafta camiada kırılmalar yaşayan, yeni hoca ile iki maçta yedi gol yiyip sıfır çeken Galatasaray. Maç öncesi Galatasaraylı bir arkadaş "Çok atmasalar bari" diye mesaj paylaşmıştı.Maç başladığında görüldü ki, durum çok farklıydı. Abdülkadir ve Hamsik'in yokluğu orta saha etkinliğini ciddi şekilde düşürmüştü. Tabii bir Abdullah Avcı, yaralı Aslan'dan çekinerek kontrollü futbolu tercih etmişti. Durum böyle olunca da Cornelius, Visca, Bakasetas, Nwakaeme hücum hattı ilk yarı boyunca Fatih Öztürk'ün koruduğu kaleye şut bile çekemedi.Galatasaray, rakibin topu kendisine bırakmasını ilk yarıda çok iyi değerlendirdi. Sağda Emre Kılınç, solda Kerem'in etkili oyunu Trabzonspor savunmasını zorladı ama ortada ciddi bir sorun vardı, Galatasaray'da golcü yoktu. Burada da imdada Trabzonspor savunması yetişti, yapılan bir penaltı ile Cicaldau golü bulabildi.Abdullah Avcı, pozisyon bulamayan, orta alanı kaybeden takıma iki değişiklikle müdahalede bulundu. Sakatlıktan yeni çıkan Hamsik'te riske girmedi. Penaltıya neden olan Denswill ile Berat'ı çıkardı, Siopis ve Ahmetcan Kaplan'ı aldı. Bu hamle Trabzonspor'u coşturmadı ama maça denge getirdi. Cornelius ilk kez istediği topu aldı ve gole çok yaklaştı. Bordo- Mavililerin baskısı yavaş yavaş artmaya başladı ve Galatasaray kendi yarı alanından çıkamaz hale geldi. Torrent'in yorulan takımda değişiklikler yapmasının zamanı gelmişti. İspanyol çalıştırıcı tercihini tecrübeden yana kullandı ve Halil'in yerine Babel'i sahaya aldı. Amacı ileride top tutabilecek, gole de hep yakın olan Babel'le Trabzonspor savunmasına baskı oluşturmaktı.