İyi bir kadrosu, yıldızları var ama hocanın da hakkını yememek gerekiyor. Galatasaray, Okan Buruk ile kazanma alışkanlığı üst düzeye çıkan bir takıma dönüştü. Hoca ligdeki 39. maçında 30. galibiyetini alarak bu rakama en hızlı ulaşan teknik adam olarak Galatasaray tarihine geçti.

Galatasaray çok iyi oynamasa da, rakibi karşısında zaman zaman bocalasa da maçları kazanmayı biliyor. Geçen sezonki 14 maçlık galibiyet serisi formda ve üst düzey futbol oynayan bir takımın başarısıydı. Bu sezonki Galatasaray'ın ise geçen seneki görüntüsüne ulaşmasına henüz vakit var. Ancak Sarı- Kırmızılılar ortalama bir futbolla da "winner" olmaya devam ediyor.

Şampiyonlar Ligi'nde 3 turu geçip kendisini gruplara atan Galatasaray, kritik eleme maçları nedeniyle şimdilik ikinci plana attığı ligde de rotaya girmiş gibi görünüyor. Kayserispor deplasmanındaki 0-0'lık beraberliğin ardından bir önceki şampiyon Trabzonspor'a karşı alınan 2-0'lık galibiyete dün de

Gaziantep FK (3-0) maçı eklendi.

Galatasaray dün çok etkili değildi ancak kazanmasını bilen bir takım için yeterince bir dirençli bir rakiple de karşı karşıya değildi. İlerideki İcardi- Kerem uyumu bu maçta da kilidi açtı. Kerem geçen sezon İcardi- Mertens ikilisinde verimli oyunu öğrenmişti, bu sezon da kaldığı yerden devam edeceğini gösterdi. İcardi için fazla söze gerek yok, tepeden tırnağa mükemmel bir gol makinası ve takımı tarafından pas ve orta olarak yeterince desteklenirse durdurulması neredeyse imkansız. Buna karşın orta sahada takviye ihtiyacı belirgin. Kerem Demirbay, Molde maçına göre daha der topluydu ve sorumluluk alan anlayışı ona ilk 11'de şimdiden yer açtı. Kaan Ayhan bu maçta da sonradan girdiği oyunda kendini farkettirdi. Bu verimi sürerse ilk fırsatta 11'in kalıcı ismi olacağına şüphe yok.