Fırın makarna

Galatasaray'ın Hatay deplasmanında aldığı 4-2'lik yenilgi sonrası kaleme aldığım yazının başlığı "Kıymalı makarna" idi. Eldeki malzemelerle ortaya çıkacak yemeğin üç aşağı beş yukarı benzer olacağını vurgulamaya çalışmıştım. Torrent dün eldeki malzeme ile bu kez farklılık yarattı, ortaya fırın makarna çıktı!İspanyol çalıştırıcı, Hatayspor karşısında 4 gol yiyen, bir o kadar da pozisyon veren takımın gol yeme sorununun gol atamama probleminden daha büyük olduğuna karar vermişti. Çıkardığı 11 bunu gösteriyordu. Savunma göbeğini Marcao- Nelsson'dan kurarken Berkan- Taylan'ın yokluğunda ön liberoya Alpaslan ve Van Aanholt'u yerleştirmişti. Bu tercihi ile takımı 7'li savunma ve 4'lü hücum olarak fiilen ikiye bölmüştü. Bunca tedbire rağmen ilk yarı bitmeden kalesinde golü gördü Galatasaray çünkü savunmaya duvar örmüş ancak kapıyı açık bırakmıştı! Azerbaycan Türkçesinde "Kapıcı" denen kaleci, Galatasaray'ın yumuşak karnıydı. İsmail Çipe, Donk'un vuruşunda üzerine gelen topu çelemedi ve Torrent'in tüm stratejisini "taca çıkardı."Galatasaray'da beklerin fazla çıkmaması, göbekte Alpaslan- Van Aanholt'tan pas alınamaması nedeniyle forvet rakip üzerinde baskı oluşturamadı. Bu süreçte hızlı forvetler için tek olasılık rakibi açıkta yakalamaktı. Kasımpaşa bu hatayı ilk yarıda bir kez yaptı, cümbür cemaat ileri çıkmasının yarattığı geniş boşluğu Morutan- Halil işbirliği golle sonuçlandırdı. Burada, 3.5 ayda 1 gol atabilmiş santrfor Halil Dervişoğlu'nun da hakkını verelim, iki savunma oyuncusunu bertaraf edip fantastik bir gole imza attı.Bir gün önce İsmail Kartal ikinci yarıdaki müdahaleleri ile Fenerbahçe'yi maça döndürmüştü. Torrent bu hamleleri yapmakta geç kaldı ve Umut Bozok faturayı kesti. Aslında Galatasaray, Kerem'le direğe takılmasa öne geçebilirdi ama oyun olarak Kasımpaşa inisiyatif