Aslan'ın şansı

Galatasaray'a Kasımpaşa galibiyeti sonrası bahar havası gelmişti. Taraftar Nef Stadyumu'nu yine doldurmuş, iki maçtır yükselişe geçen takımlarını izlemeye koşmuştu. Rakip ise lider Konyaspor'du. Lihteştayn takımına elenerek bir sezonda işleyeceği tüm günahları bir eşleşmeye sığdıran Konyaspor, Süper Lig'e asılmış ve fark yaratmayı başarmıştı.Galatasaray maça sürpriz bir golle başladı, yüksek tempoda oynadı ama bu sezonki ana problemiyle bir kez daha yüzleşti: Gol atamamak. İlk yarıda Oliveira'nın golü dışında Galatasaray'ın çerçeveyi bulan net pozisyonu yok gibiydi. Konyaspor ise Endri Çekiçi'nin golü dışında 4 net pozisyon üretti, 2'si direğe, 2'si Muslera'nın çevikliğine takıldı.Galatasaray'ın yediği gol, Muslera'nın fazla ileri çıkmasındandı. Verilen pozisyonların çokluğu ise genel olarak Emin Bayram'ın hatalarından ve Van Aanholt'un bu sezonki genel vasatlığındandı. Gol pozisyonu bulamamanın ana sebebi oyun planındaki kurgusal hata ama oyuncu tercihlerinde de sorun var. Mertens'in 10 numara pozisyonunda oynatılması doğru bir tercih mi sorusunu sormak gerekiyor. İkincisi de fırsatçılığı dışında artık ortaya fazla bir şey koyamayan, modern santrfor özelliklerini yitiren Gomis'le başlamak da sıkıntı yaratıyor. Biri 35, diğeri 37 yaşındaki futbolcuları efor olarak taşımak da kanatlardaki Yunus ve Kerem'i yoruyor. Gomis ve Mertens özel oyuncular, onları efor oyuncuları olarak görmemek lazım.Okan Buruk'un "kazanan takım bozulmaz" ve "ideal 11 oturtulmalı" şeklindeki geleneksel anlayışı sorgulamasında sanırım fayda var. Geniş kadrolu takımlarda Jesus'un yaptığı gibi rotasyonlu ilk 11 tercihleri hem yedekteki oyuncuları küstürmez, hem de onları hep hazır tutarak formayı garanti görenleri rehavete sürüklemez. Konyaspor şok bir golle başladı ama çabuk toparlandı. Endri'nin erken sakatlığı konuk ekip için ciddi bir handikap oluşturdu. İlhan Palut'un elinde geniş bir kadro olsa dün maç başka türlü seyredebilirdi.Okan