Sonbahar ile birlikte hava hafifçe serinledi ve gündüz ile gece arasındaki sıcaklık farkları da iyice hissedilmeye başladı. Artık öğle saatlerinde tişört ile dolaşırken, akşamları ceket giymek durumunda kalıyoruz.
Tabi bu ani geçişler de vücudumuzu hastalıklara karşı biraz daha hassas hâle getirerek gribal enfeksiyon riskini artırıyor. Özellikle boğaz ağrıları, burun akıntısı ve hafif halsizlik gibi basit rahatsızlıklar da sıkça karşımıza çıkabiliyor. Bu yüzden, bağışıklık sistemimizi desteklemek sonbaharı keyifli ve sağlıklı geçirmek için oldukça önemli. Çünkü güçlü bir bağışıklık sistemi, virüslere ve bakterilere karşı adeta görünmez bir koruma sağlar. Bu korumayı doğal yollarla güçlendirmenin en keyifli yolu ise soframıza özenle seçilmiş besinler eklemektir. Yani ilaçlara başvurmadan önce doğanın bize sunduğu şifalı yiyecekleri hatırlamak büyük fark yaratabilir. Özellikle ekim ayında tezgâhlarda yerini alan taze sebze ve meyveler, vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve minerallerle doludur. Kısacası sonbahar sofralarını renkli ve sağlıklı besinlerle donatmak hem bağışıklığımızı güçlendirmek hem de mevsimin tadını en keyifli şekilde çıkarmak için harika bir yoldur.
Haberin DevamıRENKLERİN GÜCÜ: ANTİOKSİDAN ŞÖLENİ
Sonbahar tezgâhlarına baktığınızda kırmızıdan turuncuya, yeşilden mora kadar uzanan bir renk cümbüşü görürsünüz. Bu renkler sadece göze hitap etmez, aynı zamanda sağlıklı ve güçlü olduklarının da göstergesidir. Örneğin, havuç ve balkabağı gibi turuncu sebzeler, yüksek miktarda beta-karoten içerir ve bağışıklığı güçlendirir. Nar ve elma, antioksidan bakımından zengindir ve vücudu serbest radikallere karşı korur. Mor lahana ve pancar, hem sindirim sistemine destek olur hem de kanı temizler. Her renk, farklı bir şifa anlamına gelir. Bu nedenle tabağımızı mümkün olduğunca renkli yapmak, bağışıklık için atılacak en güzel adımdır. Antioksidanlar, vücudun savunma hattını sağlamlaştırır ve hücreleri hasardan korur. Sonbaharda sık sık duyduğumuz yorgunluk, motivasyon eksikliği ve isteksizlik de bu besinlerle azalır. Unutmayın, rengârenk bir tabak sadece iştahınızı değil, sağlığınızı da artırır. Ekim ayı ise doğanın bize sunduğu en güçlü besinlerin yetiştiği aydır ve bu fırsatı değerlendirmemek büyük bir kayıp olur.
Haberin DevamıKIŞ SEBZELERİNİN GİZLİ GÜCÜ
Soğuk günlerin vazgeçilmezi olan kış sebzeleri, bağışıklık sisteminin adeta gizli kahramanlarıdır. Lahana, brokoli ve karnabahar gibi sebzeler, yüksek C vitamini içerikleriyle hastalıklara karşı kalkan görevi görür. Sarımsak ve soğan ise doğal antibiyotik etkisiyle bilinir ve mikropları yok ederek, vücudu arındırır. Ispanak ve pazı da demir açısından zengindir. Ayrıca enerjimizi yüksek tutar. Bu sebzeler sadece vitamin değil, aynı zamanda lif deposudur. Böylece sindirim sistemimizi düzenler ve toksinlerden arınmamızı sağlar. Sonbaharda sık görülen kabızlık ya da halsizlik gibi sorunlar, lifli sebzeler sayesinde büyük ölçüde önlenir. Özellikle çorbalar, bu sebzelerin en lezzetli ve faydalı tüketim şekillerindendir. Hem içimizi ısıtır hem de bağışıklığımızı destekler. Bir tabak sebze çorbasının vücudumuz için yapabileceklerini hafife almayın. Kış sebzeleriyle kurulan sofralar, sonbahar hastalıklarına adeta meydan okur.
Haberin DevamıMEYVELERDEN GELEN ŞİFA
Sebzeler kadar meyveler de bağışıklık dostudur. Mesela nar, elma, armut ve ayva sonbaharın en gözde meyveleridir. Nar, C vitamini ve antioksidan zenginliğiyle hücrelerimizi korurken, elma lif açısından oldukça değerlidir ve sindirime yardımcı olur. Armut, boğaz ağrısına iyi gelirken ayva, özellikle öksürük ve mide problemleri için doğal bir ilaç gibidir. Mandalina ve portakal gibi turunçgiller de bu dönemde sofralarımıza girer ve güçlü C vitamini desteği sağlar. Meyveleri çiğ tüketmek en faydalı yöntemdir, ancak bazen bir komposto ya da kurutulmuş bir meyve de şifa deposu olabilir. Önemli olan bu besinleri düzenli şekilde hayatımıza katmaktır. Çünkü atıştırmalık olarak abur cubur yerine meyve tercih etmek, bağışıklığı desteklediği gibi enerjinizi de dengeler. Böylece hem tatlı ihtiyacınızı karşılamış hem de vücudunuza doğal bir zırh kazandırmış oluruz.