İç mekân temizliğiyle sağlıklı nefesler

Gün boyunca fark etmeden soluduğumuz hava, aslında sağlığımızı en çok etkileyen unsurlardan biri. Çünkü iç mekânlarda biriken toz, polen, bakteri ve kimyasal partiküller; yavaş ama istikrarlı bir şekilde bedenimizi yorar.

Özellikle kapalı ofislerde çalışanların sık sık yaşadığı baş ağrısı, halsizlik ve konsantrasyon kaybının çoğu zaman tek nedeni bu görünmez kirleticilerdir. Bu yüzden plaza çalışanlarının en çok şikâyet ettiği konuların başında ofislerin oksijensiz kalması gelir. Zira küçük pencerelere sahip olan bu ofislerde hava sirkülasyonu oldukça azdır ve geçen her dakika ile birlikte hava kalitesi biraz daha düşer. Bu durum da bağışıklık sisteminden solunum yollarına, enerji seviyesinden ruh haline kadar sağlığımız üzerinde birçok olumsuz etki yaratır. Üstelik yalnızca iş yerleri değil, evlerimiz de benzer riskler taşır. Bu nedenle günün büyük bölümünü geçirdiğimiz iç mekânları düzenli olarak havalandırmak ve hava kalitesini artırıcı önlemler almak, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmemiz açısından oldukça önemlidir.

Haberin Devamı

OKSİJENSİZ HAVA SAHALARI

Plaza ve yüksek katlı ofislerde çalışanlar, iç mekân hava kirliliğinin etkilerini çok daha yoğun hisseder. Kapalı camlar ya da çok az aralıklarla açılan pencereler nedeniyle taze hava neredeyse hiç içeri giremez. Klima sistemleri havayı sirküle eder ancak oksijen oranı yine de düşer, karbondioksit birikir ve çalışanlar yorgunluk, baş ağrısı ve konsantrasyon kaybı gibi sorunlarla karşılaşır. Bu durum uzun vadede verimliliği düşürür ve sağlık problemlerine yol açabilir. Bu nedenle plaza ofislerinde temiz havayı sağlamak için düzenli havalandırma şarttır. Mümkünse kısa aralıklarla pencereler açılmalı, HEPA filtreli hava temizleyiciler kullanılmalıdır. Ayrıca klima ve havalandırma sistemlerinin filtreleri düzenli olarak değiştirilmelidir. Ayrıca kapalı alanlarda bitki bulundurmak da oksijen oranını artırabilir ve havadaki bazı kimyasal partikülleri azaltabilir.

ZEMİN VE YÜZEY TEMİZLİĞİ

İç mekânlarda temiz hava kadar, toz ve mikropların birikebileceği yüzeyler de ihmal edilmemelidir. Masalar, kapı kolları, bilgisayar ekipmanları ve sık dokunulan alanlar günlük olarak dezenfekte edilmelidir. Toz alma sırasında kuru bez yerine nemli bez kullanmak, havaya mikrop ve alerjen yayılmasını önler. Halılar ve kilimler, ofislerde ve evlerde düzenli olarak vakumlanmalı ve mümkünse profesyonel temizlik ile desteklenmelidir. Ofislerde zemin temizliği, sadece estetik bir gereklilik değildir; aynı zamanda havada asılı mikropların ve alerjenlerin kontrol altında tutulması için de şarttır. Evlerde de benzer şekilde temizlik rutinleri oluşturmak gerekir. Mesela her gün yüzeylerin silinmesi, haftalık halı temizliği ve mutfak hijyeninin sağlanması, evdeki hava kalitesine doğrudan katkı sağlar. Bu yöntemler, hem sağlık hem de yaşam kalitesi için uzun vadeli çözümler sunar.

Haberin Devamı

İÇ MEKÂN TEMİZLİĞİNİ ALIŞKANLIK HALİNE GETİRİN

İç mekân hijyeni, sadece temizlik yaptığımız gün değil, her gün dikkate alınması gereken bir alışkanlık olmalıdır. Tıpkı içtiğimiz suyu ve yediğimiz yiyecekleri özenle seçtiğimiz gibi, soluduğumuz havaya da özen göstermeliyiz. Plaza çalışanları için kısa aralıklarla yapılan havalandırmalar, hava temizleyiciler ve yüzey dezenfeksiyonu rutinleri büyük fark yaratır. Evlerde ise pencereleri düzenli açmak, hava temizleyici kullanmak ve yüzeyleri nemli bezle silmek yeterli olabilir. Ayrıca mutfakta ve yemek hazırlama alanlarında hijyenin sağlanması, havadaki mikropların azaltılmasına yardımcı olur. Küçük önlemler bile, uzun vadede soluduğumuz havanın kalitesini ve sağlığımızı korur. Çünkü temiz bir iç mekân, hem verimliliğimizi artırır hem de genel yaşam kalitesini yükseltir.