Çocuk sahibi olamamak, birçok çift için zorlu ve duygusal bir sürece dönüşebiliyor. Tüm tıbbi yöntemler denenmiş, tüp bebek gibi uygulamalara başvurulmuş olmasına rağmen istenen sonuca ulaşılamamışsa, çiftler bu noktada alternatif yöntemlere yönelmeye başlıyor.
İşte bu noktada da binlerce yıldır kullanılan geleneksel bir yöntem olan akupunktur, hastaların karşısına çıkıyor. Peki ama bu iğneli yöntem gerçekten işe yarıyor mu Bilimsel veriler ne diyor, uygulamalar nasıl yapılıyor Şunu baştan söyleyelim. Akupunktur sihirli bir çözüm değil ama vücuda denge kazandırarak bazı şeyleri kolaylaştırabiliyor. Özellikle stres yönetimi, hormon dengesinin sağlanması ve vücut içi kan dolaşımının iyileştirilmesi gibi konularda akupunkturun önemli katkıları olabiliyor. Çünkü bu yöntem, sinir sistemini uyararak zihinsel rahatlama sağlarken, hormonal iletişimi destekleyip üreme sisteminin daha dengeli çalışmasına yardımcı olabiliyor.
STRESİN KISIRLIKTAKİ ETKİSİ VE AKUPUNKTURUN DESTEĞİ
Modern yaşamın getirdiği yoğun tempo, iş baskısı, ekonomik kaygılar ve toplumsal beklentiler, bireyleri farkında olmadan kronik strese sürüklüyor. Oysa stres, yalnızca ruhsal bir durum değil; aynı zamanda bedenin hormonal dengesini derinden etkileyen karmaşık bir fizyolojik süreçtir. Mesela kadınlarda yumurtlama sorunları ve adet düzensizlikleri, erkeklerde ise sperm kalitesi ve sayısında azalma, çoğu zaman stres kaynaklı ortaya çıkabiliyor. İşte tam da bu noktada, akupunktur devreye giriyor ve vücuttaki belirli akupunktur noktalarına uygulanan iğneler aracılığıyla sinir sistemi uyarılıyor. Bu sayede stres hormonlarının seviyesi azalırken, serotonin ve endorfin gibi mutluluk hormonlarının salınımı artıyor. Bu fizyolojik değişimler de hastaların hem zihinsel hem de bedensel anlamda kendilerini daha rahat, dengede ve huzurlu hissetmelerini sağlıyor. Stresin azalmasıyla birlikte de vücudun doğal hormonal dengesi yeniden kuruluyor ve üreme sistemi daha sağlıklı çalışmaya başlıyor. Özellikle tüp bebek tedavisi öncesinde ve sırasında uygulanan akupunktur seanslarının gebelik şansını artırabildiği çeşitli bilimsel araştırmalarla da ortaya konmuş durumda. Bu nedenle akupunktur, kısırlık tedavilerinde hem destekleyici hem de tamamlayıcı bir yöntem olarak giderek daha fazla tercih ediliyor.
Haberin DevamıAKUPUNKTUR TIBBİ TEDAVİLERLE EL ELE GİDEN BİR YÖNTEMDİR
Akupunktur, maalesef ki çoğu zaman yanlış anlaşılan bir yöntem. Çünkü bazı kişiler "ya modern tıp ya da alternatif yöntem" gibi bir ikilem içinde kalabiliyor. Oysa gerçek şu ki, akupunktur tıbbi tedavilerin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır. Özellikle kısırlık tedavilerinde, modern yöntemlerin yanında destek olarak uygulandığında etkili olabilir. Tüp bebek tedavisi gören birçok hastaya uygulanan akupunktur, hormon dengesi ve stres yönetimi dahil olmak üzere birçok açıdan ciddi katkı sunar. Zaten araştırmalar da embriyo transferi öncesi ve sonrası yapılan akupunktur seanslarının başarı şansını artırabildiğini gösteriyor. Ama akupunktur, bu tarz rahatsızlıklarda tek başına mucize yaratmaz. Esas olarak tedaviyi destekler, güçlendirir ve vücudu sürece hazırlar. Bu yüzden hekim kontrolünde ve planlı şekilde yapılması çok önemlidir. Uyumlu çalıştığında, modern tıp ve geleneksel yöntemler gerçekten harika bir ekip olur.
Haberin DevamıKİŞİYE ÖZEL TEDAVİ: HER VÜCUT AYNI DEĞİLDİR
Akupunktur tedavisinde en önemli noktalardan biri, uygulamanın kişiye özel planlanmasıdır. Ayrıca akupunktur tedavisi düşünen hastalar, uygulamayı yapacak uzmanın özellikle çocuk sahibi olamayan hastalarla ve tüp bebek tedavisi alan hastalarla çalışma deneyimine sahip olduğundan emin olmalıdır. Çünkü üreme sağlığı, genel akupunktur uygulamalarından farklı, daha özel bilgi ve deneyim gerektiren bir alandır. Her bireyin kısırlık nedeni, hormon durumu, yaş faktörü ve psikolojik yapısı farklıdır. Bu nedenle, akupunktur da her hastaya aynı şekilde uygulanamaz. Örneğin yumurtlama sorunu olan bir kadın ile tüp bebek öncesi destek isteyen başka bir kadının tedavi protokolleri tamamen farklı olabilir. Aynı şekilde, erkeklerde sperm kalitesine yönelik yapılan uygulamalarda da farklı noktalar hedef alınır. Uygun tedavi için hem geleneksel Çin tıbbı bilgisine sahip hem de modern tıbbı anlayan uzman bir akupunkturist ile çalışmak çok önemlidir. Aksi takdirde, tedavi sürecinden istenen verim alınamayabilir. Çünkü akupunktur, basit bir "iğne batırma" işlemi değil, vücudun enerji dengelerini gözeten hassas bir uygulamadır.